Yargıtay Kararı 19. Ceza Dairesi 2018/2518 E. 2019/7168 K. 15.04.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/2518
KARAR NO : 2019/7168
KARAR TARİHİ : 15.04.2019

2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na aykırı davranmak eyleminden dolayı Kuşadası Cumhuriyet savcısı … hakkında Eskişehir Bölge Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü ekiplerince tanzim edilen 30/09/2017 tarihli tespit tutanağına istinaden, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının 06/11/2017 tarihli ve 2017/102 sayılı idarî yaptırım talepnamesi üzerine, kabahatli hakkında idarî yaptırım kararı verilmesine yer olmadığına dair İzmir 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 07/11/2017 tarihli ve 2017/1266 değişik iş sayılı kararına yönelik itirazın reddine dair İzmir 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 28/11/2017 tarihli ve 2017/1316 değişik iş sayılı kararı aleyhine Adalet Bakanlığının 06/03/2018 gün ve 13227 sayılı kanun yararına bozma istemini içeren yazısı ekinde bulunan dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 12/03/2018 gün ve KYB-2018-19871 sayılı ihbarnamesi ile daireye verilmekle okundu.
Anılan ihbarnamede;
Dosya kapsamına göre, Cumhuriyet savcısı olan kabahatli hakkında hız sınırını aşmak eylemi nedeniyle Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen idarî yaptırım talepnamesi üzerine, İzmir 4. Ağır Ceza Mahkemesince, 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 23. maddesinde idarî yaptırım kararının hangi merci tarafından verileceğine ilişkin açık bir düzenleme bulunmadığı, hâkimin kolluk amiri olarak geçiş üstünlüğü bulunduğu ve hız sınırını aşabileceğinden bahisle kabahatli hakkında idarî yaptırım kararı verilmesine yer olmadığına karar verilmiş ise de, Yargıtay 7. Ceza Dairesinin 09/07/2013 tarihli ve 2013/5794 esas, 2013/16526 sayılı ilâmı ile benzer bir olay nedeniyle verilen Yargıtay 19. Ceza Dairesinin 14/05/2015 tarihli ve 2015/2556-1529 sayılı ilâmında da belirtildiği üzere, idarî para cezasını gerektiren eylemin 2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanunu’nun 93. maddesi kapsamında kişisel suç olduğunun anlaşılması halinde, anılan Kanun’un “Kişisel suçlarda soruşturma ve kovuşturma” kenar başlıklı 93/1. maddesinde yer alan “Hâkim ve savcıların kişisel suçları hakkında soruşturma, ilgilinin yargı çevresinde bulunduğu ağır ceza mahkemesine en yakın ağır ceza mahkemesi Cumhuriyet başsavcısına ve son soruşturma o yer ağır ceza mahkemesine aittir.” şeklindeki düzenleme ile 5326 sayılı Kanun’un 24. maddesinde yer alan “Kovuşturma konusu fiilin kabahat oluşturduğunun anlaşılması hâlinde mahkeme tarafından idarî yaptırım kararı verilir.” şeklindeki düzenleme birlikte değerlendirildiğinde, hâkim ve savcıların kişisel suç kapsamında değerlendirilen ve idarî para cezasını gerektiren eylemleri için idarî yaptırım uygulanmasını engelleyen her hangi bir hüküm bulunmadığı, son soruşturma mercii olarak İzmir 4. Ağır Ceza Mahkemesince idarî yaptırım kararı uygulanabileceği gözetilmeden, itirazın kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla;
Gereği görüşülüp düşünüldü;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği yerinde görüldüğünden, İzmir 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 28/11/2017 tarihli ve 2017/1316 değişik iş sayılı kararının CMK’nun 309/4-a maddesi uyarınca BOZULMASINA, 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 20. maddesinin 2. Fıkrasına 13/11/2011 tarihinde eklenen “Ancak, 89 uncu maddesi hariç olmak üzere 1111 sayılı Askerlik Kanunu, 2839 sayılı Milletvekili Seçimi Kanunu, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu, 2972 sayılı Mahalli İdareler ile Mahalle Muhtarlıkları ve İhtiyar Heyetleri Seçimi Hakkında Kanun, 3376 sayılı Anayasa Değişikliklerinin Halkoyuna
Sunulması Hakkında Kanun, 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu ve 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunda belirtilen ve idari para cezasını gerektiren fiilin işlendiği tarihi takip eden takvim yılının son günü bitimine kadar idari para cezası verilerek tebliğ edilmediği takdirde idari yaptırım kararı verilemez, verilmiş olanlar düşer.” hükmü de gözetilmek suretiyle müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına 15/04/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.