Yargıtay Kararı 19. Ceza Dairesi 2017/5709 E. 2019/538 K. 21.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/5709
KARAR NO : 2019/538
KARAR TARİHİ : 21.01.2019

5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu’na muhalefet suçundan sanık …’nun anılan Kanun’un 63/10, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 62/1 ve 52/2. maddeleri uyarınca 1.000,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına dair…. 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 01/03/2017 tarihli ve 2016/707 esas, 2017/384 sayılı kararı aleyhine, Adalet Bakanlığı’nın 15/11/2017 gün ve 10305 sayılı kanun yararına bozma istemini içeren yazısı ekindeki dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 21/11/2017 gün ve KYB. 2017/64707 sayılı ihbarnamesi ile dairemize gönderilmekle okundu.
Anılan ihbarnamede;
Dosya kapsamına göre,…. 9. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından sanık adına çıkartılan duruşma gününe ilişkin davetiyenin 16/06/2016 tarihinde annesine tebliğ edildiği, ancak UYAP kayıtlarında sanığın duruşma gününün tebliğ edildiği tarihte…. Açık Ceza İnfaz Kurumunda başka suçtan hükümlü olduğu anlaşılmakla, tebligatın bu haliyle usulsüz olduğu ve sanığın duruşma gününden haberdar olmadığı, dolayısıyla duruşmadan haberdar edilmeyen sanığın yokluğunda karar verilerek savunma hakkının kısıtlanması suretiyle yargılamaya devamla yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediği, gerekçesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla,
Gereği görüşülüp düşünüldü:
5271 sayılı CMK’nun “Sanığın yokluğunda duruşma” başlıklı 195. maddesi;
” (1) Suç, yalnız veya birlikte adlî para cezasını veya müsadereyi gerektirmekte ise; sanık gelmese bile duruşma yapılabilir. Bu gibi hâllerde sanığa gönderilecek davetiyede gelmese de duruşmanın yapılacağı yazılır.” hükmünü amirdir.
Sanığın üzerine atılı 5809 sayılı Kanun’un 56/4 maddesi göndermesiyle 63/10. maddesine aykırılık suçunun alt ve üst sınırı itibariyle sadece adli para cezasını gerektiren suçlardan olması karşısında, sanığa gönderilecek ve içerisinde iddianamenin yer aldığı duruşma davetiyesi üzerinde “gelmediği takdirde yokluğunda yargılamaya devam edileceği” ihtaratı yazılı davetiyenin usulüne uygun tebliğ edilmesi şartıyla sanığın yokluğunda da duruşmaya devam edilmesi gerekmektedir.
Ancak uyuşmazlığa konu somut ceza dava dosyasında, içinde iddianamenin yer aldığı duruşma günü davetiyesinin, üzerine CMK’nun 195. maddesinde yazılı ihtarat yazılmak suretiyle doğrudan sanığın mernis adresine gönderildiği, duruşma günü davetiyesinin 7201 sayılı Kanun’a göre aynı konutta oturan sanığın annesine tebliğ edildiği, ikinci celse sanığın yokluğunda savunması alınmaksızın mahkumiyet kararı verildiği, sanık hakkında ayrıntılı araştırma yapılmadığından başka bir suçtan dolayı hükümlü olarak cezaevinde bulunduğunun görülemediği, keza UYAP üzerinden yapılan araştırmada sanığın 14.06.2016 tarihinde cezaevine girdiği ve davetiye tebliği sırasında, duruşma ve karar gününde de cezaevinde bulunduğu anlaşılmakla,
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği, yukarıda yazılı nedenlerle yerinde görüldüğünden, kanun yararına bozma talebinin kabulüyle …. 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 01/03/2017 tarihli ve 2016/707 esas, 2017/384 sayılı kararının 5271 sayılı CMK’nun 309/4-b maddesi uyarınca BOZULMASINA, yukarıda yazılı bozma nedenine göre müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına, mahkemece yeniden yapılacak yargılama sonucunda sanık aleyhine belirlenmiş cezadan daha ağır olmamak üzere yeni bir hüküm kurulmasına, 21.01.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.