Yargıtay Kararı 19. Ceza Dairesi 2017/5367 E. 2019/6142 K. 25.03.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/5367
KARAR NO : 2019/6142
KARAR TARİHİ : 25.03.2019

2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na aykırı davranmak kabahatinden dolayı araç tescil sahibi … hakkında …. Bölge Trafik Denetleme Şube Müdürlüğünün 27/07/2015 tarihli ve MA-…. sayılı, 19/01/2015 tarihli ve MA-… sayılı idari para cezası karar tutanağı ile uygulanan 189,00 Türk lirası idari para cezası, 17/11/2014 tarihli ve MA …. sayılı, 07/11/2014 tarihli ve MA …. sayılı, 27/10/2014 tarihli ve MA …. sayılı idari yaptırım kararı ile uygulanan ayrı ayrı 172,00 Türk lirası idari para cezası, 20/10/2014 tarihli ve HA …. sayılı, 15/09/2014 tarihli ve HA …. sayılı idari yaptırım kararı ile verilen 356,00 Türk lirası idari para cezalarına karşı yapılan başvurunun süre yönünden reddine ilişkin …. Sulh Ceza Hâkimliğinin 09/11/2015 tarihli ve 2015/2280 değişik iş sayılı kararına karşı yapılan itirazın süreden reddine dair Afyonkarahisar Sulh Ceza Hakimliğinin 23/12/2015 tarihli ve 2015/2767 değişik iş sayılı kararı aleyhine Adalet Bakanlığının 16/10/2017 tarihli ve 2016/2023 sayılı kanun yararına bozma istemini içeren yazısı ekindeki dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 24/10/2017 gün ve KYB.2017-…. sayılı ihbarnamesi ile dairemize gönderilmekle okundu.
Anılan ihbarnamede;
Muteriz … hakkında …. Bölge Trafik Denetleme Şube Müdürlüğünce uygulanan idari para cezalarının miktarı itibariyle 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 28/10. maddesi uyarınca kesinlik sınırının altında kalmasına karşın, usulden verilen red kararının itiraza tabi olduğu değerlendirilerek yapılan incelemede;
Dosya kapsamına göre, 07/11/2014 tarihli ve MA …. sayılı, 27/10/2014 tarihli ve MA …. sayılı, 20/10/2014 tarihli ve HA …. sayılı ile 15/09/2014 tarihli ve HA …. sayılı idari yaptırım kararlarının kabahatlinin idari yaptırım kararlarında gösterilen adresinden farklı bir adrese tebliğe çıkartıldığı, muterizin adresten ayrıldığı gerekçesiyle tebligatların geri dönmesi üzerine ilgili idare tarafından ilanen tebliğ yapılarak kesinleştirildiği anlaşılmış ise de; kabahatlinin bilinen adresinden ayrılması nedeniyle öncelikle yerleşim yeri adresinin bulunup bulunmadığı araştırılarak sonucuna göre tebliğ yapılması gerektiği cihetle ilânen tebligatın usulsüz olduğu, bu itibarla başvurunun süresinde olduğu gözetildiğinde, kabahatlinin Banaz Hakimi olarak görev yaptığı, 2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanunu’nun 93/1. maddeside 680 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 7. maddesi ile yapılan değişiklik ile hakim ve savcıların kişisel suçları bakımından soruşturma ve kovuşturma yapma yetkisinin görev yaptığı yerin bağlı olduğu bölge adliye mahkemesinin bulunduğu yerdeki il Cumhuriyet Başsavcılığı ve aynı yer Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu cihetle başvurunun görev nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğinden bahisle itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla,
Gereği görüşülüp düşünüldü;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 24/10/2017 gün ve…..2017-…. sayılı ihbarnamesine ekli olarak gönderilen ve üzerinde Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’nün 2017/9887 sayısı yazılı olan zarf içeriğinde; ihbarnameye konu edilen …. Sulh Ceza Hâkimliğinin 2015/2280 değişik iş sayılı dosyasının bulunmadığı, zarfın
içerisinden Küçükçekmece 16. Asliye Ceza Mahkemesinin 2015/1083 Esas sayılı dosyasının ve Adalet Bakanlığı’nın 17/10/2017 tarih, 2017/8987 sayılı kanun yararına bozma talep yazısının çıktığı, ayrıca UYAP üzerinden yapılan incelemede de, …. Sulh Ceza Hâkimliğinin 2015/2280 değişik iş sayılı dosyası yerine Küçükçekmece 16. Asliye Ceza Mahkemesinin 2015/1083 Esas sayılı dosyasının erişime açıldığı anlaşılmakla;
Kanun yararına bozulması talep edilen mahkeme dosyası ve bu dosyaya ait kanun yararına bozma talep evraklarının temin edilerek dairemize gönderilmesi ve UYAP üzerinden de erişime açılması için dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 25/03/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.