Yargıtay Kararı 19. Ceza Dairesi 2017/4627 E. 2019/6106 K. 21.03.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/4627
KARAR NO : 2019/6106
KARAR TARİHİ : 21.03.2019

2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na aykırı davranmak eylemlerinden dolayı Sarp Ulaştırma Organizasyon Turz. Tic. Ltd. Şti. hakkında 199,00 Türk lirası idarî para cezası uygulanmasına dair Erzurum Trafik Denetleme Şube Müdürlüğünün 09/09/2016 tarihli ve …… sayılı idarî yaptırım karar tutanağına karşı yapılan başvurunun reddine ilişkin Erzurum 2. Sulh Ceza Hakimliğinin 27/12/2016 tarihli ve 2016/3219 Değişik İş sayılı kararı aleyhine Adalet Bakanlığının 26/09/2017 gün ve 6106 sayılı kanun yararına bozma istemini içeren yazısı ekinde bulunan dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 02/10/2017 gün ve …… sayılı ihbarnamesi ile daireye verilmekle okundu.
Anılan ihbarnamede;
Dosya kapsamına göre, hız sınırı aşıldığından bahisle araç sahibi Sarp Ulaştırma Organizasyon Turz. Tic. Ltd. Şti. hakkında 2918 sayılı Kanun’un 51/2-a maddesi uyarınca idari para cezası uygulanmış ise de, muteriz vekilinin 11/10/2016 tarihli başvuru dilekçesinde belirttiği ve dosyasına sunduğu araç kiralama sözleşmesine göre, kabahatte kullanılan Opel Astra marka aracın …… isimli kişiye 08/09/2016-19/09/2016 tarihleri arasında kiraya verildiği, 09/09/2016 tarihinde idari para cezası karar tutanağında hız sınırının aşılması sebebiyle işlem yapıldığı,
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 3. maddesinde ”Araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehni gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır.” hükmünün yer aldığı, muteriz ile …… arasında on iki günlük sözleşme yapıldığı, sözleşmenin hitamına kadar geçecek sürede, aracın işleten sıfatına ……’in sahip olacağı, bu nedenle idari yaptırım kararına muhatabın da işleten sıfatıyla kiracının olmasının gerektiği gözetilmeden, başvurunun kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309.maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla, gereği görüşülüp düşünüldü;
Dairemizin emsal kararlarında; Karayollarında, can ve mal güvenliği yönünden trafik düzenini sağlamak ve trafik güvenliğini ilgilendiren tüm konularda alınacak önlemleri belirlemek amacıyla hazırlanmış olan 2918 sayılı Kanun’un, 116. maddesinde belirtilen araç plakasına ceza tutanağı düzenleme uygulamasının; maddi dünyada varolduğu hususunda hiçbir tereddüt bulunmayan ve Kanunda belirtilmiş olan bir trafik kural ihlalinin gerçekleşmesi halinde, ihlali yapan ve Kanuna göre cezalandırılması gereken failin (kabahatlinin) kimliğinin tespitinin çok güç veya imkansız olması hallerinde, idari yaptırım tutanağının araç plakasına göre araç sahibi muhatap alınarak yazılması düzenlemesini içerdiği ve Anayasa’ya aykırı bulunmadığı değerlendirilmektedir.
2918 sayılı Kanun’un 1. maddesinde, Kanun’un amacı, karayollarında can ve mal güvenliği yönünden trafik düzeninin sağlanması ve trafik güvenliğini ilgilendiren tüm konularda alınacak önlemlerin belirlenmesi olarak ifade edilmiş, aynı Kanun’un 116. maddesinde ise trafik kural ve yasaklarına aykırı davranışları belirlenen ancak sürücüsü tespit edilemeyen araçlara, trafik zabıtasınca tescil plakasına göre ceza veya suç tutanağı düzenlenebileceği belirtilmiş, Yargıtayın farklı dairelerince bu kurala uygun olarak verilen kararlar yerleşik uygulamaya dönüşmüş ve Anayasa mahkemesi tarafından verilen kararlarda anılan maddenin Anayasaya aykırı olmadığı net bir şekilde belirtilmiştir.
Kanun Yararına Bozma olağanüstü kanun yoluna ancak ilk derece mahkemesince verilip istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar ya da hükümlere karşı gidilebilir. Kesinleşen kararlardaki her hukuka aykırılık değil, temyiz nedeni olabilecek hükme etkili ve başka suretle giderilmesi mümkün olmayan hukuka aykırılıklar, olağanüstü kanun yolunda bozma nedeni olarak ileri sürülebilecektir.
Yukarıda yazılı açıklamalar ışığında somut olayımızda; itiraz eden vekili tarafından, kira sözleşmesine istinaden aracın …… isimli şahsa kiraya verildiği için ihlal günü aracın bu şahsın hakimiyet ve zilyedliğinde olması nedeniyle cezanın müvekkiline kesilemeyeceği iddia edilip ileri sürülmüş ise de,
Kira sözleşmesinin tek başına aracın zilyetliğinin başka birisine geçtiğini göstermeyeceği, sadece kira sözleşmesine dayanılarak aracı kullanan kişinin tespitinin mümkün olmaması, kural ihlalinin olmadığına dair herhangi bir iddianın ileri sürülmemiş olması, aracı kullandığı iddia edilen kişinin bulunması halinde dahi kendi aleyhine beyanda bulunmamasının kuvvetle muhtemel olması, kira sözleşmesinde de, trafik cezalarının aracı kiralayan kişiye ait olacağı şeklinde bir hüküm bulunması karşısında, araç sahibinin ihlali yapan kişiye ceza bedelini her zaman rücu edebileceğinin anlaşılması karşısında;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği bu nedenlerle yerinde görülmediğinden REDDİNE, 21/03/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.