Yargıtay Kararı 19. Ceza Dairesi 2017/3752 E. 2017/7079 K. 20.09.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/3752
KARAR NO : 2017/7079
KARAR TARİHİ : 20.09.2017

Borçlunun ödeme şartını ihlâl suçundan sanık …’nın, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 340. maddesi gereğince her bir dosyada ayrı ayrı 3 aya kadar hapsen tazyikine ilişkin Korkuteli İcra Ceza Mahkemesinin 18/12/2015 tarihli ve 2015/439 esas, 2015/761 sayılı ve 26/02/2016 tarihli ve 2015/417 esas, 2016/107 sayılı kararları ile anılan Mahkemenin 27/03/2015 tarihli ve 2015/19 esas, 2015/160 sayılı kararına yönelik itirazın reddine ilişkin Korkuteli Asliye Ceza Mahkemesinin 26/04/2016 tarihli ve 2016/76 değişik iş sayılı kararı aleyhine Adalet Bakanlığının 13/06/2017 gün ve 94660652-105-07-5015-2017-KYB sayılı kanun yararına bozma istemini içeren yazısı ekindeki dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 28/06/2017 gün ve KYB.2017/38995 sayılı ihbarnamesi ile daireye verilmekle okundu.
Anılan ihbarnamede;
Dosyalar kapsamına göre,
1-Mahkemece, borçlunun ödeme şartını ihlaline dayanak kabul edilen icra dosyalarının alacaklısının aynı kişi olması ve her üç icra takip dosyasında da 02/12/2014 tarihinde icra takibine başlanmış olması ve icra takiplerine dayanak olan bonoların tek bir icra takibine konu edilebileceği gözetildiğinde, aynı borca ait olduğu anlaşılan her biri 02/12/2014 tarihli üç ayrı ödeme taahhüdü ile 02/01/2015 tarihinde ödemesi kararlaştırılan borçları yerine getirmemesi sonucunda 2004 sayılı Kanun’un 340. maddesi gereğince sanık hakkında her bir dosyadan ayrı ayrı 3 aya kadar hapsen tazyikine karar verildiğinin anlaşılması karşısında, 2004 sayılı İcra ve iflas Kanunu’nun 340. maddesinde yer alan, “111 inci madde mucibince veya alacaklının muvafakati ile icra dairesinde kararlaştırılan borcu ödeme şartını, makbul bir sebep olmaksızın ihlal eden borçlunun, alacaklının şikâyeti üzerine, üç aya kadar tazyik hapsine karar verilir. Hapsin tatbikine başlandıktan sonra borçlu borcun tamamını veya o tarihe kadar icra veznesine yatırmak zorunda olduğu meblağı öderse tahliye edilir; ödemelerini tekrar keserse, hakkında tazyik hapsine yeniden karar verilir. Ancak, bir borçtan dolayı tazyik hapsinin süresi üç ayı geçemez.” şeklindeki düzenleme dikkate alındığında, somut olayda her üç şikayet farklı taahhütlerin ihlaline ilişkin olsa da, aynı borçtan ve fakat farklı taahhütlerden ortaya çıkan borçlunun ödeme şartını ihlalinin birden fazla taahhüdü ihlal suçunu oluşturmayacağı gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesinde,
2- 2004 sayılı Kanun’un 340. maddesi gereğince taahhüdü ihlal suçunun oluşması için taahhüt tutanağında toplam borç miktarının, işleyen ve işleyecek faizin, vekalet ücreti, icra harç ve giderlerinin birlikte belirlenerek borçlunun taahhüdüne esas olan miktarın açıkça gösterilmesi gerektiğinden, 02/12/2014 tarihli taahhütnamelerde taahhüt tarihinden son ödeme tarihine kadar işleyecek faiz miktarlarının gösterilmediği gibi alacaklının haklarından feragat ettiğine ilişkin muvafakatlerinin de bulunmadığı, bu nedenle taahhütlerin geçerli olmadığı anlaşılmakla, yazılı şekilde sanığın her bir dosyadan mahkumiyetine karar verilmesinde, isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla gereği görüşülüp düşünüldü;

Kanun yararına bozma isteminin (2) no’lu nedeni yönünden yapılan incelemede;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği bu itibarla yerinde görüldüğünden, Korkuteli İcra Ceza Mahkemesinin 18/12/2015 tarihli ve 2015/439 esas, 2015/761 sayılı ve 26/02/2016 tarihli ve 2015/417 esas, 2016/107 sayılı kararları ile anılan Mahkemenin 27/03/2015 tarihli ve 2015/19 esas, 2015/160 sayılı kararına yönelik itirazın reddine ilişkin Korkuteli Asliye Ceza Mahkemesinin 26/04/2016 tarihli ve 2016/76 değişik iş sayılı kararlarının CMK’nın 309/4-d maddesi uyarınca BOZULMASINA, kabahatli (sanık) hakkında verilen tazyik hapislerinin kaldırılmasına, bozma sebebine göre kanun yararına bozma isteminin (1) no’lu nedeni yönünden karar verilmesine yer olmadığına, 20/09/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.