Yargıtay Kararı 19. Ceza Dairesi 2017/3030 E. 2018/12796 K. 04.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/3030
KARAR NO : 2018/12796
KARAR TARİHİ : 04.12.2018

4250 sayılı İspirto ve İspirtolu İçkiler İnhisarı Kanunu’na muhalefet eyleminden dolayı … Gıda Oto San. Tic. Ltd. Şti. hakkında 33.532,00 Türk Lirası idari para cezası uygulanmasına dair Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurulunun 11/05/2016 tarihli ve 916 sayılı idari para cezasına karşı yapılan başvurunun kabulüne, idari para cezasının iptaline dair İstanbul 7. Sulh Ceza Hakimliğinin 09/11/2016 tarihli ve 2016/3231 değişik iş sayılı kararına yönelik itirazın kabulüne, anılan kararın kaldırılmasına ilişkin İstanbul 8. Sulh Ceza Hakimliğinin 07/12/2016 tarihli ve 2016/5292 değişik iş sayılı kararı aleyhine Adalet Bakanlığının 18/03/2017 gün ve 1526 sayılı kanun yararına bozma istemini içeren yazısı ekinde bulunan dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 29/03/2017 gün ve KYB-2017-19019 sayılı ihbarnamesi ile Dairemize gönderilmekle okundu.
Anılan ihbarnamede;
Dosya kapsamına göre, 4733 sayılı Kanun’un 8/10 ve 8/11. maddelerinde yer alan “(10) Bu Kanun hükümlerine göre verilen idarî yaptırım kararlarına karşı 6/1/1982 tarihli ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu hükümlerine göre kanun yoluna başvurulabilir. Ancak, idare mahkemesinde dava, işlemin tebliği tarihinden itibaren onbeş gün içinde açılır. İdare mahkemesinde iptal davası açılmış olması, kararın yerine getirilmesini durdurmaz.(11)İdarî yaptırımlara ilişkin olarak bu Kanunda hüküm bulunmayan hallerde 30/3/2005 tarihli ve 5326 sayılı Kabahatler Kanunu hükümleri uygulanır.” şeklindeki hükümler dikkate alındığında, itirazın bu yönüyle kabulüne karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı gerekçeyle kabulüne karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla, gereği görüşülüp düşünüldü;
Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümünün 02/03/2015 tarihli ve 2015/140-157 sayılı kararında da belirtildiği üzere, kabahatliye verilen idari para cezasının dayanağının 4250 sayılı Kanun olduğu ve bu kanunda idari para cezalarına yönelik başvuruları inceleyecek görevli mahkemenin belirtilmediği, bu durumda 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 3/1. maddesinde yer alan “Bu Kanunun; a) İdarî yaptırım kararlarına karşı kanun yoluna ilişkin hükümleri, diğer kanunlarda aksine hüküm bulunmaması halinde, …uygulanır.” hükmü uyarınca genel kanun niteliği gereği idari para cezasına ilişkin kanun yolunun Kabahatler Kanunu’na göre belirlenmesi gerektiği cihetle, 4250 sayılı Kanun’a göre verilen idari para cezasına yönelik başvuruyu inceleme görevinin sulh ceza hakimliğine ait olduğu anlaşıldığından,
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının yerinde görülmeyen kanun yararına bozma isteğinin REDDİNE, 04/12/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.