Yargıtay Kararı 19. Ceza Dairesi 2017/1739 E. 2019/6979 K. 09.04.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/1739
KARAR NO : 2019/6979
KARAR TARİHİ : 09.04.2019

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 6831 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜM : Mahkumiyet

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak,
1- Sanığa; işgal ve faydalanmadan oluşan zarar tespit edilerek bu zararı ödemesi halinde lehine olan CMK’nun 231/5. maddesi hükümlerinin uygulanması imkanı bulunduğunun adil yargılanma hakkının bir unsuru olan yargılama makamlarının “sanığa haklarını öğretme yükümlülüğü” kapsamında, usulüne uygun şekilde açıklanıp bildirilerek, sonucuna göre sanık hakkında hükmün açıklanmasının ertelenmesi müessesinin uygulanma imkanının bulunup bulunmadığının hükümde tartışılması gerektiği hâlde, söz edilen ilkelere uyulmaksızın, sanığın zararı gidermediği biçimindeki soyut gerekçe ile uygulama yapılarak adil yargılama ilkesine aykırı davranılması,
2- Maktu vekalet ücreti, davanın konusunun para olmadığı veya para ile ölçülemediği hallerde belirlenen ücret, nispi vekalet ücret ise davanın konusunun para olması veya para ile ölçülebilir olması halinde bu değer üzerinden belirlenen ücrettir.
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununda 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun 365/2. maddesinin aksine ceza davalarında şahsi hak talebi halinde mahkemece bu hususta da karar verilmesi gerektiği yolunda bir düzenleme bulunmaması ve 6831 sayılı Orman Kanunu’nun 112, 113 ve 114. maddeleri hükümleri karşısında; davada kendisini vekille temsil ettiren katılan idare lehine hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre sadece maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken ayrıca müsaderesine karar verilen emvaller üzerinden nispi vekalet ücretine de hükmedilmesi,
2- Cezası ertelenen sanık hakkında, 5237 sayılı TCK’nun 51/3. maddesi gereğince belirlenecek denetim süresinin, mahkum olunan ceza süresinden az olamayacağının gözetilmemesi,
3- Sanık hakkında hükmolunan ve kısa süreli olmayan hapis cezasının ertelenmesinin kanuni sonucu olarak TCK’nun 53. maddesinde belirtilen hak yoksunluklarına da karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
Kanuna aykırı ve sanık müdafii ve katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye aykırı olarak, HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 09.04.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.