Yargıtay Kararı 19. Ceza Dairesi 2016/9421 E. 2017/6722 K. 12.09.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/9421
KARAR NO : 2017/6722
KARAR TARİHİ : 12.09.2017

MAHKEMESİ :İcra Ceza Mahkemesi
SUÇ : 2004 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜMLER : Mahkumiyet

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1- Şikayet süresinin tespiti bakımından sanıkların, yetkilileri oldukları şirketin bağlı olduğu vergi dairesi müdürlüğünden şikayet tarihini de kapsar şekilde en az bir yıl ve öncesi vergi beyannameleri ile resen terk işlemine dayanak olan yoklama fişleri getirtilerek sonucuna göre hukuki durumlarının takdiri gerekirken eksik kovuşturma ile yazılı şekilde mahkumiyetlerine karar verilmesi,
2- UYAP sisteminde sanıklar hakkında aynı suçtan, İstanbul 7. İcra Ceza Mahkemesi’nin 2012/149, Adana 1. İcra Ceza Mahkemesi’nin 2012/239, İstanbul Anadolu 13. İcra Ceza Mahkemesi’nin 2013/554 Esas, Adana 5. İcra Ceza Mahkemesi’nin 2013/705 Esas, İstanbul 6. İcra Ceza Mahkemesi’nin 2014/514 Esas sayılı dosyalarında kovuşturma yürütülmesi ve suçun sübutu halinde 5237 sayılı TCK’nın 43/2. maddesinin uygulanması ihtimali karşısında dosyaların getirtilerek birleştirme hususunun değerlendirmesi zorunluluğuna uyulmaması,
Kabule göre de;
02.12.2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesiyle Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253. maddesinde değişiklik yapılarak madde içeriğinden “etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar ile” ibaresinin çıkarılması nedeniyle özel bir etkin pişmanlık hükmü olan 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 354. maddesinin aynı Kanun’un 337/a maddesinde düzenlenen suç yönünden uzlaşma kurumunun uygulanmasına engel teşkil etmemesi, suçun işlenmesinden sonra fail ile mağdur arasındaki çekişmeyi bir uzlaştırmacının girişimiyle kısa zamanda tarafların özgür iradeleriyle ve adli merciler daha fazla meşgul edilmeden sonuçlandırmayı amaçlayan uzlaşmanın soruşturma ve kovuşturmalarda mutlaka öncelikle uygulanması zorunlu bir maddi ceza ve ceza muhakemesi hukuku kurumu olması ve İcra ve İflas Kanunu’nun 354. maddesinin yerine geçip anılan maddenin uygulanmasını ortadan kaldırmaması karşısında, sanık hakkında 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesiyle değişik CMK’nın 253, 254. maddelerinin uygulanması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş ve sanıkların temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden HÜKÜMLERİN, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 12/09/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.