Yargıtay Kararı 19. Ceza Dairesi 2016/9263 E. 2018/12180 K. 21.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/9263
KARAR NO : 2018/12180
KARAR TARİHİ : 21.11.2018

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 2918 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜM : Mahkumiyet

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi,gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Sanık hakkında TCK’nın 53. maddesi gereğince hak yoksunluğuna hükmedilmesi hususu hükmün kanuni sonucu olup, infaz aşamasında değerlendirilebilmesi mümkün görüldüğünden bozma nedeni yapılmamıştır.
5237 sayılı TCK’nın “Cezanın Belirlenmesi” başlıklı 61/1. maddesinde; “Hakim somut olayda;
a) Suçun işleniş biçimini,
b) Suçun işlenmesinde kullanılan araçları,
c) Suçun işlendiği zaman ve yeri,
d) Suçun konusunun önem ve değerini,
e) Meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığını,
f) Failin kast veya taksire dayalı kusurunun ağırlığını,
g) Failin güttüğü amaç ve saiki,
Göz önünde bulundurarak, işlenen suçun kanuni tanımında öngörülen cezanın alt ve üst sınırı arasında temel cezayı belirler.” şeklindeki düzenleme ve 2918 sayılı Kanun’un 79/2. maddesi uyarınca somut olayda sanığın … Derneği başkanı olarak diğer sanık …’ı … AVM ile … AVM arasında otoparkçı olarak görevlendirdiği, sanık …’ın üzerinde otopark yazılı yelek, boynunda derneğe ait yaka kartı bulunduğu halde dernek adına düzenlenmiş üzerinde “Otopark ücreti 5 TL” yazılı fişleri kullanarak araç sahiplerine yetkili otopark görevlisi izlenimi verip park ücreti aldığı, böylelikle sanığın izin almadığı halde dernek faaliyeti adı altında görevlendirmeler yaparak derneğe gelir sağladığı, suçta kullanılan materyaller ve yönteme göre araç sahiplerinin park ettikleri alan için sanığın çalıştırdığı otoparkçıların yetkili oldukları hususunda kolayca kandırılıp park ücreti verebileceği dikkate alındığında, suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesinde kullanılan araçlar, meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığı, failin kastına dayalı kusurunun ağırlığı, failin güttüğü amaç ve saik dikkate alınarak alt hadden uzaklaşılmak suretiyle temel ceza belirlenmesi gerektiği gözetilmeden hüküm kurulması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Yükletilen suçun sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanun’da öngörülen suç tipine uyduğu,
Cezanın kanuni bağlamda uygulandığı,
Anlaşıldığından, sanık müdafiinin ileri sürdüğü temyiz nedenleri yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA, 21.11.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.