Yargıtay Kararı 19. Ceza Dairesi 2016/6497 E. 2018/12107 K. 20.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/6497
KARAR NO : 2018/12107
KARAR TARİHİ : 20.11.2018

MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇ : 6831 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜM : Mahkumiyet

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1) Sanığın yokluğunda yapılan, 26.02.2014 tarihli keşif sonucunda düzenlene bilirkişi raporunda; suça konu yerde kesilen ağaçların damgalı olup olmadığı, böceklenmiş olup olmadığı, yapacak-yakacak bakımından niteliği ile kesimin ne ile yapıldığı hususlarında herhangi bir inceleme ve tespitin yapılmaması,
2-)Sanık mahkemeye hitaben sunduğu 06.03.2014 tarihili savunmasını içeren dilekçesinde; Kargı işletme Müdürlüğü’nde görevli Bölge Şefi Murat Mermer isimli şahısın suça konu bölmede bulunan ağaçların böceklendiği ve acilen kesilmesi hususunda emir ve talimat verdiğini ve kesime ilişkin hak edişlerinde ödendiğini ileri sürmesi karşısında anılan hususlar araştırılmadan eksik kovuşturma yapılarak hüküm kurulması,
Kabule göre de;
1)Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nun 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
2-)Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde vekalet ücreti, maktu ve nispi olmak üzere belirlenmiştir.
Maktu vekalet ücreti, davanın konusunun para olmadığı veya para ile ölçülemediği hallerde belirlenen ücret, nisbi vekalet ücreti ise davanın konusunun para olması veya para ile ölçülebilir olması halinde bu değer üzerinden belirlenen ücrettir.
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nda 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun 365/2. maddesinin aksine ceza davalarında şahsi hak talebi halinde mahkemece bu hususta da karar verilmesi gerektiği yolunda bir düzenleme bulunmaması, güvenlik tedbiri olan müsaderenin ise davanın konusu olmayıp hükmün sonucu olması ve 6831 sayılı Orman Kanunu’nun 112, 113 ve 114. maddeleri hükümleri karşısında; davada kendisini vekille temsil ettiren katılan İdare lehine hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken ayrıca müsaderesine karar verilen tesislerin değeri üzerinden nisbi vekalet ücretine de hükmedilmesi,
Bozmayı gerektirmiş ve sanık müdafinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 20.11.2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.