Yargıtay Kararı 19. Ceza Dairesi 2016/6395 E. 2018/11307 K. 05.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/6395
KARAR NO : 2018/11307
KARAR TARİHİ : 05.11.2018

MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇ : 6831 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜM : Mahkumiyet

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Suç tutanağında, suça konu emvalin “yakacak-yapacak karışık 10 ster odun” olduğunun belirtilmesi ve 11/02/2014 tarihli bilirkişi raporunda emvallerin kızılağaç maden direği, kestane tomruk, kayın tomruk olduğunun tespit edilmesi ile sanık ve tanık …’ün beyanlarında aralarında husumet bulunduğunu ifade etmeleri karşısında tebliğnamadeki (1) ve (2) numaralı bozma görüşüne iştirak edilmemiştir.
Gerekçeli karar başlığında katılanın gösterilmemesi ve suç tarihinin ”25/02/2013” yerine ”11/02/2013” olarak gösterilmesi mahallinde düzeltilebilir maddi hata olarak kabul edilmiştir.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Yükletilen suçun sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanun’da öngörülen suç tipine uyduğu,
Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
Ancak,
1-Kasıtlı suçtan erteli kısa süreli olmayan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nun 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24/11/2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
2-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde vekalet ücreti, maktu ve nispi olmak üzere belirlenmiştir.Maktu vekalet ücreti, davanın konusunun para olmadığı veya para ile ölçülemediği hallerde belirlenen ücret, nisbi vekalet ücret ise davanın konusunun para olması veya para ile ölçülebilir olması halinde bu değer üzerinden belirlenen ücrettir.
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nda 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun 365/2. maddesinin aksine ceza davalarında şahsi hak talebi halinde mahkemece bu hususta da karar verilmesi gerektiği yolunda bir düzenleme bulunmaması ve 6831 sayılı Orman Kanunu’nun 112, 113 ve 114. maddeleri hükümleri karşısında; davada kendisini vekille temsil ettiren katılan idare lehine hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken ayrıca müsaderesine karar verilen emval değeri üzerinden nispi vekalet ücretine de hükmedilmesi,
Kanuna aykırı ve sanık müdafinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün BOZULMASINA, bozma sebebi 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 322. maddesi uyarınca, yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bulunduğundan, hüküm fıkrasında yer alan nispi vekalet ücretine ilişkin “müsadere edilen emval üzerinden hesaplanıp takdir olunan 1.966,25 nisbi vekalet ücretinin” ibaresinin çıkarılması ve hükümden TCK’nun 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkartılıp, yerine “24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 E. 2015/85 K. sayılı iptal kararı da gözetilerek kasıtlı suçtan erteli kısa süreli olmayan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak TCK’nun 53. maddesinin uygulanmasına” ibaresinin eklenmesi suretiyle, başkaca yönleri Kanuna uygun bulunan hükmün tebliğnameye kısmen aykırı olarak DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 05.11.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.