Yargıtay Kararı 19. Ceza Dairesi 2016/5875 E. 2016/19730 K. 15.06.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/5875
KARAR NO : 2016/19730
KARAR TARİHİ : 15.06.2016

Borçlunun ödeme şartını ihlâl suçundan sanık …’ın, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 340. maddesi gereğince 3 aya kadar tazyik hapsi ile cezalandırılmasına ilişkin, …İcra Ceza Mahkemesinin 23/12/2014 tarihli ve 2014/639 esas, 2014/775 sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin …7. Asliye Ceza Mahkemesinin 11/02/2015 tarihli ve 2015/96 değişik iş sayılı kararı aleyhine Adalet Bakanlığının 23/03/2016 gün ve 1171 sayılı kanun yararına bozma istemini içeren yazısı ekindeki dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 19/04/2016 gün ve KYB. 2016-138041 sayılı ihbarnamesi ile daireye verilmekle okundu.
Anılan ihbarnamede;
Dosya kapsamına göre, 2004 sayılı Kanun’un 340. maddesi gereğince taahhüdü ihlal suçunun oluşması için taahhüt tutanağında toplam borç miktarının, işleyen ve işleyecek faizin, vekalet ücreti, icra harç ve giderlerinin birlikte belirlenerek borçlunun taahhüdüne esas olan miktarın açıkça gösterilmesi gerektiğinden, 06/09/2013 tarihli taahhütnamede borç miktarının ayrıntılı dökümü yapılmayarak aynı tarihli dosya hesap tablosunda belirtilen toplam borç miktarının gösterilmesiyle yetinildiği, kaldı ki bahse konu hesap tablosunda toplam faizin 18.185.02 Türk Lirası olarak belirtilmiş ise de, bu faizin hangi dönemleri kapsadığı, icra takibinin kesinleştiği tarihten taahhüt tarihine kadar işlemiş ve taahhüt tarihinden son ödeme tarihine kadar işleyecek faiz olup olmadığı konusunda, herhangi bir açıklık olmadığı gibi alacaklının son ödeme tarihine kadar işleyecek faizden feragat beyanının da yer almadığı ve bu nedenlerle işleyen ve işleyecek faiz miktarının taahhüt tutanağında ayrı ayrı gösterilmemesi nedeniyle belirsizlik bulunduğundan taahhüdün geçerli olmadığı anlaşılmakla, sanığın üzerine atılı suçun unsurlarının oluşmaması nedeniyle itirazın kabulü yerine yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararının kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla gereği görüşülüp düşünüldü;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği yerinde görüldüğünden …7. Asliye Ceza Mahkemesinin 11/02/2015 tarihli ve 2015/96 değişik iş sayılı kararının CMK’nın 309/4-d maddesi uyarınca BOZULMASINA, sanık hakkında hükmolunan tazyik hapsi cezasının kaldırılmasına, 15/06/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.