Yargıtay Kararı 19. Ceza Dairesi 2016/3977 E. 2018/11240 K. 01.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/3977
KARAR NO : 2018/11240
KARAR TARİHİ : 01.11.2018

MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇ : 6831 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜM : Mahkumiyet

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-)Sanık hakkında tayin olunan adli para cezasının taksitler halinde ödenmesine karar verilmesine göre; TCK’nun 52/4. maddesi uyarınca taksit sayısının dörtten az olamayacağının gözetilmemesi,
2-)Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde vekalet ücreti, maktu ve nisbi olmak üzere belirlenmiştir.
Maktu vekalet ücreti, davanın konusunun para olmadığı veya para ile ölçülemediği hallerde belirlenen ücret, nisbi vekalet ücret ise davanın konusunun para olması veya para ile ölçülebilir olması halinde bu değer üzerinden belirlenen ücrettir.
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununda 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun 365/2. maddesinin aksine ceza davalarında şahsi hak talebi halinde mahkemece bu hususta da karar verilmesi gerektiği yolunda bir düzenleme bulunmaması ve 6831 sayılı Orman Kanunu’nun 112, 113 ve 114. maddeleri hükümleri karşısında; davada kendisini vekille temsil ettiren katılan İdare lehine hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken ayrıca nisbi vekalet ücretine de hükmedilmesi,
3-)Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nun 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
4-)Suça konu emvalin satıldığı tespit edilmeden bedelinin Orman İdaresine irad kaydına karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş ve sanık müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün BOZULMASINA, bu aykırılık yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte olduğundan, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 322. maddesi uyarınca, hüküm fıkrasında yer alan “TCK’nun 52/4. maddesi uyarınca takdiren…” ibaresinden sonra gelmek üzere “4 eşit aylık taksitte tahsiline” ibaresinin eklenmesi, hüküm fıkrasında yer alan nisbi vekalet ücretine ilişkin kısımdan “750,00 TL nısbi vekalet ücretinin” şeklindeki kısmının çıkarılması, hükümden TCK’nun 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkartılıp, yerine ”24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı iptal kararı da gözetilerek, kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak, TCK’nun 53. maddesinin uygulanmasına,” ibaresi yazılmak ve hüküm fıkrasından irad kaydına ilişkin fıkranın çıkarılacak yerine “yediemine alınan ve 02/04/2013 tarihli yediemin senedinde belirtilen 15 ster Kestane, kızılağaç, adi gürgen yapraklı yapacak nitelikte olduğu anlaşılan orman emvalinin 5237 sayılı TCK’nun 54. maddesi uyarınca müsaderesine” ibaresi eklenmek suretiyle, başkaca yönleri kanuna uygun bulunan hükmün tebliğnameye kısmen uygun olarak, DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 01/11/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.