Yargıtay Kararı 19. Ceza Dairesi 2016/3232 E. 2016/18857 K. 01.06.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/3232
KARAR NO : 2016/18857
KARAR TARİHİ : 01.06.2016

MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5809 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜM : Mahkumiyet

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Sanık hakkında 5809 Sayılı Kanun’un 55. maddesi delaletiyle 63/9. maddesi gereğince hükmolunan 1000 gün adli para cezasından 1/6 oranda takdiri indirim yapılırken 833 gün yerine 823 gün belirlenmesi suretiyle eksik ceza tayini,
2-5271 sayılı CMK’nın 231. maddesinde düzenlenen “suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararı aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi” ve diğer objektif ve subjektif koşulların varlığı halinde, CMK’nın 231/5. madde ve fıkrası gereğince, sanık hakkında aynı Kanun’un 231/6-c maddesi de değerlendirilerek tespit edilen söz konusu zararın giderilmesi durumunda hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebileceği anlaşılmaktadır.
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03.02.2009 tarih ve 2008/11-250 Esas, 2009/13 sayılı kararında; “hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının objektif koşullarından biri olan zarardan kast edilen maddi zarar olup, bu zararın belirlenmesinde teknik bilgiye ihtiyaç duyulmayan hallerde hakim, kanaat verici basit bir araştırma yaparak zararı belirlemelidir.” denilmektedir.
Bu ilkeler çerçevesinde her olaya özgü ayrı değerlendirme yapılarak, maddi zararın kanaat verici basit bir araştırma ile tespit edilebilmesi gerekir.
Somut olayda, isnat olunan 5809 Sayılı Kanun’a aykırılık suçundan zarar görenin … Kurumu olduğu, söz konusu kurumun 30.07.2013 tarih 24054 sayılı yazı cevabında, söz konusu kamu davasında kurumlarının her hangi bir zararının bulunmadığının belirtildiği gözetilmeden, mahkemece sanığın, suçtan doğrudan zarar görmeyen …Bakanlığının zararını gidermediğinden bahisle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
3-Açılan kamu davasının niteliğine göre, suçtan doğrudan zarar görmeyen Gümrük ve Ticaret Bakanlığının davaya katılan olarak kabul edilerek lehine vekalet ücretine hükmedilmesi,
Kanuna aykırı ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, tebliğnameye kısmen aykırı olarak HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, CMUK 326/son maddesi uyarınca sanığın kazanılmış hakkının korunmasına, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 01.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.