Yargıtay Kararı 19. Ceza Dairesi 2016/3102 E. 2018/12591 K. 28.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/3102
KARAR NO : 2018/12591
KARAR TARİHİ : 28.11.2018

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Marka Hakkına Tecavüz
HÜKÜM : Mahkumiyet

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Antalya 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 25.04.2014 tarih ve 2013/884 E., 2014/372 sayılı kararı ile verilip Dairemizin 2016/2999 esasında kayıtlı olan ve aynı gün incelemesi yapılıp bozulmasına karar verilen dava dosyasında, sanık hakkında 07.11.2013 tarihli tutanak esas alınarak düzenlenen 23.11.2013 tarihli iddianamede …. ve …. firmaları adına tescilli markalara tecavüz etmek suçundan kamu davası açıldığı,
Temyize konu dosyada ise, 09.11.2013 tarihli tutanak esas alınarak düzenlenen 23.11.2013 tarihli iddianame ile de sanık hakkında … firması adına tescilli markaya tecavüz etmek suçundan kamu davası açılması karşısında;
Sanığa ait aynı iş yerinde iki gün ara ile yapılan aramalarda katılan firmalar adına tescilli markaların taklidi olan ürünlerin ele geçirildiğinin anlaşılması karşısında; temyiz incelemesine konu dosya ile Antalya 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 25.04.2014 tarih ve 2013/884 E., 2014/372 sayılı kararı ile verilen dosyanın birleştirilerek, sanık hakkında tek suçtan hüküm kurulup, TCK’nun 43/2. maddesinin uygulanması gerekip gerekmediğinin değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Kabule göre de;
Uzlaşma teklifinde bulunulduğu tarihte uzlaşma hükümlerinin uygulanmasına yasal olanak bulunmadığı halde, kollukta düzenlenen matbu form üzerinde sanık uzlaşmayı kabul etmediğini belirtmişse de, bir hakkın doğmadan önce kullanılması söz konusu olamayacağından, uzlaşma teklifinin hukuken geçerli olmadığı anlaşılmakla, 02.12.2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesiyle Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253. maddesinde değişiklik yapılarak madde içeriğinden “etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar ile” ibaresinin çıkarılması nedeniyle özel bir etkin pişmanlık hükmü olan (suç ve karar tarihinde yürürlükte bulunan) 556 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 61/7. maddesinin aynı Kanun Hükmünde Kararnamenin 61/A maddesinde düzenlenen satışa arz etme veya satma suçu yönünden de uzlaştırma kurumunun uygulanmasına engel teşkil etmemesi, uzlaştırmanın soruşturma ve kovuşturmalarda mutlaka öncelikle uygulanması zorunlu bir maddi ceza hukuku ve ceza muhakemesi hukuku kurumu olması karşısında, sanık hakkında 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesiyle değişik CMK’nun 253. ve 254. maddelerinin uygulanması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak, HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 28.11.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.