Yargıtay Kararı 19. Ceza Dairesi 2016/2999 E. 2018/12590 K. 28.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/2999
KARAR NO : 2018/12590
KARAR TARİHİ : 28.11.2018

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Marka Hakkına Tecavüz
HÜKÜMLER : Mahkumiyet

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Türk Patent ve Marka Kurumundan suça konu ürünler üzerinde kullanılan markaların Resmi Marka Gazetesinde yayınlanma tarihi ile suç tarihinde geçerli bulunup bulunmadığının tespiti açısından marka tescil belgelerinin emtia listesi ile birlikte onaylı ve renkli örnekleri getirtilmeden eksik kovuşturma ile karar verilmesi,
Kabule göre de;
1) Uzlaşma teklifinde bulunulduğu tarihte uzlaşma hükümlerinin uygulanmasına yasal olanak bulunmadığı halde, kollukta düzenlenen matbu form üzerinde sanıklar uzlaşmayı kabul etmediklerini belirtmişlerse de, bir hakkın doğmadan önce kullanılması söz konusu olamayacağından, uzlaşma teklifinin hukuken geçerli olmadığı anlaşılmakla, 02.12.2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesiyle Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253. maddesinde değişiklik yapılarak madde içeriğinden “etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar ile” ibaresinin çıkarılması nedeniyle özel bir etkin pişmanlık hükmü olan (suç ve karar tarihinde yürürlükte bulunan) 556 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 61/7. maddesinin aynı Kanun Hükmünde Kararnamenin 61/A maddesinde düzenlenen satışa arz etme veya satma suçu yönünden de uzlaştırma kurumunun uygulanmasına engel teşkil etmemesi, uzlaştırmanın soruşturma ve kovuşturmalarda mutlaka öncelikle uygulanması zorunlu bir maddi ceza hukuku ve ceza muhakemesi hukuku kurumu olması karşısında, sanıklar hakkında 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesiyle değişik CMK’nun 253. ve 254. maddelerinin uygulanması zorunluluğu,
2) … adlı iş yerinde aynı gün yapılan aramada, farklı dört firma adına tescilli markaların taklidi olan ürünlerin ele geçirilmesi karşısında, tayin olunan cezanın TCK’nun 43/2. maddesi gereğince artırılmaması suretiyle eksik ceza tayini,
3) Adli para cezasının bir gün karşılığının belirlenmesi sırasında uygulama maddesi olan TCK’nun 52/2. maddesi yerine TCK’nun 50 ve 52. maddeleri yazılması suretiyle CMK’nun 232/6. maddesine aykırı davranılması,
4) Sanık … yönünden; Antalya 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 25.04.2014 tarih ve 2013/890 E., 2014/369 sayılı kararı ile verilip Dairemizin 2016/3102 esasında kayıtlı olan ve aynı gün incelemesi yapılıp bozulmasına karar verilen dava dosyasında, sanık … hakkında 09.11.2013 tarihli tutanak esas alınarak düzenlenen 23.11.2013 tarihli iddianamede Ferrari S.P.A. firması adına tescilli markaya tecavüz etmek suçundan kamu davası açıldığı,
Temyize konu dosyada ise, 07.11.2013 tarihli tutanak esas alınarak düzenlenen 23.11.2013 tarihli iddianame ile de sanık … hakkında … Ltd. ve …. firmaları adına tescilli markalara tecavüz etmek suçundan kamu davası açılması karşısında;
Sanığa ait aynı iş yerinde iki gün ara ile yapılan aramalarda katılan firmalar adına tescilli markaların taklidi olan ürünlerin ele geçirildiğinin anlaşılması karşısında; temyiz incelemesine konu dosya ile Antalya 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 25.04.2014 tarih ve 2013/890 E., 2014/369 sayılı kararı ile verilen dosyanın birleştirilerek, sanık hakkında tek suçtan hüküm kurulup, TCK’nun 43/2. maddesinin uygulanması gerekip gerekmediğinin değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş ve sanıkların, temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak, HÜKÜMLERİN 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, CMUK’nun 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı itibariyle sanıkların kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 28.11.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.