Yargıtay Kararı 19. Ceza Dairesi 2016/2921 E. 2017/1677 K. 27.02.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/2921
KARAR NO : 2017/1677
KARAR TARİHİ : 27.02.2017

MAHKEMESİ : Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 1163 Sayılı Kanuna Aykırılık
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Kooperatif yönetim kurulu üyesi olan sanıklar …, … ve … haklarında … Ağır Ceza Mahkemesinde zimmet ve görevi kötüye kullanma iddiaları uyarınca açılan kamu davası ile kooperatif denetim kurulu üyesi olan sanıklar … ve … haklarında … Sulh Ceza Mahkemesinde 1163 sayılı Kanuna muhalefet ettikleri gerekçesi ile açılan kamu davalarının bulunduğu anlaşılmakla, temyiz incelemesine konu vakıalar ile anılan dava dosyalarındaki iddiaların aynı olup olmadığının tespiti bakımından ilgili dosyalar getirtilip incelenerek, sanıkların hukuki durumunun tayini gerekirken eksik kovuşturma ile hüküm kurulması,
Kabule göre ise;
1-02.12.2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun’un 12. maddesi ile TCK’nın 75. maddesinde yapılan değişiklik sonucu 1163 sayılı Kanun’un Ek 2/2. maddesinde öngörülen suçun önödeme kapsamına alınması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
2-Sanıklar hakkında hapis cezasına hükmedilmesine karşın, TCK’ nın 53. maddesinin uygulanmaması,
3-Adli para cezasının ödenmemesi halinde hapse çevrilmesi ihtarı yerine infazı kısıtlar şekilde hapse çevrilmesine karar verilmesi,
4-Suç tarihi itibarı ile kasıtlı bir suçtan mahkumiyeti bulunmayan sanıkların kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları gözönünde bulundurulup, yeniden suç işleyip işleyemeyeceği hususu yasal gerekçe ile tartışılıp uygulanmaması yönünde bir kanaate ulaşıldığı taktirde, cezanın diğer kişiselleştirilmesi konularında hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden ve katılanların atılı suç nedeni ile uğramış oldukları zararın niteliği tespit edilmeden, CMK’nın 231/6. madde ve fıkrasındaki koşullara dayanılmadan yasal ve yeterli olmayan gerekçelerle karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, O Yer Cumhuriyet Savcısı, sanıklar ve katılanlar vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, tebliğnameye uygun olarak HÜKÜMLERİN 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 27.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.