Yargıtay Kararı 19. Ceza Dairesi 2016/2866 E. 2018/12904 K. 05.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/2866
KARAR NO : 2018/12904
KARAR TARİHİ : 05.12.2018

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Marka Hakkına Tecavüz
HÜKÜMLER : Mahkumiyet

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
TCK’nun 62. maddesi uyarınca 1/6 oranında indirim yapıldıktan sonra, sonuç cezaların 1 yıl 15 gün yerine 12 ay 15 gün olarak belirlenmek sureti ile sanıklar hakkında eksik ceza tayin edilmesi ve tekerrüre esas sabıkası bulunan sanık … hakkında TCK’nun 58. maddesinin uygulanmaması aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre kararın gerekçesinde, sanıkların, marka taklidi ürünlerin ticari amaçla alım satımını yapmaktan dolayı cezalandırıldığı belirtilmesine rağmen; dosyadaki delillere göre sanıkların üretici olduğu anlaşılmakla; 02.12.2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesiyle Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253. maddesinde değişiklik yapılmadan önce de, üreticiler yönünden etkin pişmanlık hükmünün uygulanma olanağı bulunmadığı, bu eylemin suç tarihi itibariyle de uzlaşmaya tabi olduğu ve tarafların uzlaşmayı kabul etmedikleri belirlenerek yapılan incelemede;
Yükletilen suçun sanıklar tarafından işlendiğinin kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanun’da öngörülen suç tipine uyduğu,
Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükümleri etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
Ancak,
Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK’nun 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş ve sanıkların temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden hükümlerin BOZULMASINA, bu aykırılık yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte olduğundan, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 322. maddesi uyarınca, hükümden TCK’nun 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümlerin çıkartılıp, yerine ”24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı iptal kararı da gözetilerek, kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak, sanıklar hakkında TCK’nun 53. maddesinin uygulanmasına,” ibaresi yazılmak suretiyle, başkaca yönleri kanuna uygun bulunan hükümlerin, tebliğnameye kısmen uygun olarak, DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 05.12.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.