Yargıtay Kararı 19. Ceza Dairesi 2016/15686 E. 2017/6937 K. 18.09.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/15686
KARAR NO : 2017/6937
KARAR TARİHİ : 18.09.2017

2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na aykırılıktan … hakkında Ordu Trafik Tescil ve Denetleme Şube Müdürlüğünün 18/03/2016 tarihli ve MA 13895665 sayılı idarî para cezası karar tutanağı ile uygulanan 199,00 Türk lirası idarî para cezasına yönelik başvurunun reddine dair Ordu 2. Sulh Ceza Hakimliğinin 11/05/2016 tarihli ve 2016/989 değişik iş sayılı kararı aleyhine, Adalet Bakanlığı’nın 02/11/2016 gün ve 9021 sayılı kanun yararına bozma istemini içeren yazısı ekindeki dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 01/12/2016 gün ve KYB. 2016/391723 sayılı ihbarnamesi ile dairemize gönderilmekle okundu.
Anılan ihbarnamede;
Dosya kapsamına göre, hız kurallarına aykırılık nedeniyle araç tescil plakasına istinaden idari yaptırım kararı düzenlendiği, ancak 34 NP 0020 plakalı aracın 16/03/2016-19/03/2016 tarihleri arasındaki dönemde Turgay Seyis isimli şahsa kiralandığı, kabahat fiilinin işlendiği 18/03/2016 tarihinde aracın Turgay Seyis isimli şahsın fiili hakimiyetinde bulunduğu, kaldı ki dosya kapsamında bulunan kira sözleşmesi uyarınca trafik cezasının kiracıya ait olması karşısında, başvurunun kabulü ile idari yaptırım kararının iptaline karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin, yazılı şekilde karar tesisinde isabet görülmediği, gerekçesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla,
Gereği görüşülüp düşünüldü:
2918 sayılı Kanun’un “Hız sınırlarına uyma” başlıklı 51.maddesi; “…Sürücüler, aksine bir karar alınıp işaretlenmemişse yönetmelikte belirtilen hız sınırlarını aşmamak zorundadırlar.
“(Değişik: 8/1/2003 – 4785/4 md) Hız ölçen teknik cihaz veya çeşitli teknik usullerle yapılan tespit sonucu hız sınırlarını yüzde ondan yüzde otuza (otuz dahil) kadar aşan sürücülere … lira, yüzde otuzdan fazla aşan sürücülere … lira para cezası uygulanır…
Adı geçen Kanun’un “Cezaların Uygulanması” başlıklı ikinci bölümünün, “Tescil plakasına göre tutanak düzenlenmesi” başlıklı 116. maddesi;
“…(Değişik birinci fıkra: 25/6/1988 – KHK – 330/8 md.; Aynen Kabul: 31/10/1990 – 3672/7 md.) Trafiği tehlikeye düşürecek, engel olacak şekilde veya yasaklanmış yerlerde park etmiş araçlara veya trafik kural ve yasaklarına aykırı davranışları belirlenmiş bulunan, karayolları ağırlık kontrol mahallerinde işaret, ışık, ses veya görevlilerin ikazına rağmen tartı sistemine girmeden seyrine devam eden ve sürücüsü tespit edilemeyen araçlara, tescil plakalarına göre ceza veya suç tutanağı düzenlenir.
Para cezasının ödenmesi gerektiği hallerde trafik kaydında araç sahibi olarak görülen kişiye cezayı ödemesi için posta yoluyla tebligat yapılır, bu şekilde tebliğ edilemeyen tutanaklar ilgili tahsil dairesinin ilân asmaya mahsus yerinde liste halinde ilân edilir, ilân tarihini takip eden otuzuncu gün tebligat yapılmış sayılır ve bu cezalar 114 ve 115 inci maddelerde belirtilen şekilde takip ve tahsil olunur…” hükümlerini amirdir.
6638 sayılı yasayla değişik 1774 Sayılı Kimlik Bildirme Kanunu’nun Ek 1.maddesi: “…Bu Kanunun uygulanması sırasında genel kolluk kuvvetlerine ait karakollara, il merkezlerinden de sorgulanabilen bilgisayar terminalleri konulur. Bunun için gerekli giderler İçişleri Bakanlığı bütçesine konulacak ödenekten karşılanır.
(Değişik ikinci fıkra: 31/10/2016-KHK-678/4 md.) Bu Kanunun 2 nci maddesinde sayılan özel veya resmi her türlü konaklama tesisleri tüm kayıtlarını bilgisayarda günü gününe tutmak, genel kolluk kuvvetlerinin bilgisayar terminallerine bağlanarak mevcut bilgi, belge ve kayıtları genel kolluk kuvvetlerine anlık olarak bildirmek zorundadırlar.
Ek 3. maddesi; “…(Ek: 27/3/2015-6638/19 md.) Araç kiralama şirketlerinin sorumlu işleticileri ve yöneticileri, kiralanan araç bilgileri ile aracı kiralayanların kimlik bilgileri ve kira sözleşmesi kayıtlarını usulüne uygun şekilde günü gününe tutmak ve bu kapsamda mevcut bilgi, belge ve kayıtları genel kolluk kuvvetlerinin her an incelemelerine hazır bulundurmak zorundadırlar. Ancak araç kiralayanın kamu kurum veya kuruluşu olması hâlinde sadece kamu kurum veya kuruluşuyla yapılan sözleşme ile araç bilgileri sisteme kaydedilir.
Araç kiralama esnasında gerçeğe aykırı kimlik kullananlar ile birinci fıkra kapsamında elde edilen bilgi ve kayıtları, hukuka aykırı olarak kullanan, bir başkasına veren, yayan veya ele geçiren kişi, 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu hükümlerine göre cezalandırılır…”
Geçici 4. maddesi “…(Ek: 27/3/2015-6638/20 md.) Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içinde araç kiralama şirketleri tüm kayıtlarını bilgisayarda tutmak ve bilgisayar terminallerini genel kolluk kuvvetlerinin ek 1 inci maddeye göre kurulan bilgisayar terminallerine bağlamak zorundadırlar. Bu şartı yerine getirmeyen işletmelere mülki idare amirlerince on bin Türk Lirası idari para cezası verilir. Bu fiilin tekrarı hâlinde işletme ruhsatları iptal edilir…”hükümlerini amirdir.
5326 sayılı Kanun’un “Başvuru yolu” başlıklı 27. maddesi; “… (1) İdarî para cezası ve mülkiyetin kamuya geçirilmesine ilişkin idarî yaptırım kararına karşı, kararın tebliği veya tefhimi tarihinden itibaren en geç onbeş gün içinde, sulh ceza mahkemesine başvurulabilir. Bu süre içinde başvurunun yapılmamış olması halinde idarî yaptırım kararı kesinleşir…”, ve
“Başvurunun incelenmesi” başlıklı 28. maddesi; “…(2) Başvurunun usulden kabulü halinde mahkeme dilekçenin bir örneğini ilgili kamu kurum ve kuruluşuna tebliğ eder.
(3) İlgili kamu kurum ve kuruluşu, başvuru dilekçesinin tebliği tarihinden itibaren en geç onbeş gün içinde mahkemeye cevap verir. Başvuru konusu idarî yaptırıma ilişkin işlem dosyasının tamamının bir örneği, cevap dilekçesi ile birlikte mahkemeye verilir. Mahkeme, işlem dosyasının aslını da ilgili kamu kurum ve kuruluşundan isteyebilir. Cevap dilekçesi, idarî yaptırım kararına karşı başvuruda bulunan kişi sayısından bir fazla nüsha olarak verilir…
…(7) Mahkeme, ilgilileri dinledikten ve bütün delilleri ortaya koyduktan sonra aleyhinde idarî yaptırım kararı verilen ve hazır bulunan tarafa son sözünü sorar. Son söz hakkı, aleyhinde idarî yaptırım kararı verilen tarafın kanunî temsilcisi veya avukatı tarafından da kullanılabilir. Mahkeme son kararını hazır bulunan tarafların huzurunda açıklar…” hükümlerini amirdir.
Buna göre idari para cezasının muhatabı olan kişilerin haklarında düzenlenen tutanağa karşı yasada belirtilen itiraz yoluna başvurma hakları vardır. İdari para cezasına karşı itiraz yoluna başvurulduğunda, ilgili merci tarafından incelemenin nasıl yapılacağı da yasada açıkça belirlenmiştir.
Kanun yararına bozmaya konu dosyada;
Ordu İl Emniyet Müdürlüğü Trafik Ceza İşlemleri Müdürlüğü tarafından düzenlenen 18.03.2016 tarihli idari para cezası tutanağında, olay tarihinde 2918 sayılı Kanun’un 51/2-b maddesinin, “hız sınırını aşarak” ihlal edildiği, sürücüsü tespit edilemediğinden tescil plakasındaki araç sahibi aleyhine idari para cezası hazırlandığı, itiraz dilekçesiyle birlikte dosyaya sunulan belgeler incelendiğinde, söz konusu aracın 16.03.2016 – 19.03.2016 tarihleri arasındaki dönemde Turgay Seyis isimli kimlik ve adres bilgileri belli bir şahsa kiralandığı, kabahat fiilinin işlendiği 18.03.2016 tarihinde, aracın adı geçen şahsın fiili hakimiyetinde bulunduğu, olaydan önce kimlik bildirme kanunu kapsamında tüm Emniyet Müdürlüklerince tutulan kiralık araç bildirim sistemine bildirimde bulunulduğu(Kabis), bu nedenle aracı kiralayan şahsın kimlik bilgilerinin idarece bilindiği, buna rağmen idari para cezasının araç kiralayan kişiye düzenlenemeyeceği iddiasıyla itiraz yoluna başvurulduğu görülmektedir.
Mahkemece, başvurunun incelenmesi sırasında, itiraz eden tarafından dosyaya sunulan belgeler incelenmiş ve neticede “…tanzim edilen evrakta hukuka aykırı bir yön bulunmadığı …” gerekçesiyle başvurunun reddine karar verilmiştir.
Yukarıda yazılı mevzuat göz önünde bulundurulduğunda,
İtiraz edenin, aracını kimliği belli bir şahsa kiraya verdiği, bu hususta aralarında bir sözleşme yapıldığı ve ihlal günü de aracın üçüncü bir şahsın zilyetliğinde olduğu, ayrıca bu durumun Emniyet Müdürlüklerince tutulan Kabis sistemine bildirildiği, dolayısıyla ihlali kendisinin gerçekleştirmemesi nedeniyle cezanın da kendisine kesilemeyeceği yönündeki itirazlarına dair;
Araç kiralama şirketlerinin, 1774 sayılı Kimlik Bildirme Kanunu kapsamında, araç kiralama tarihlerinden belli bir süre önce, belli tarihlerde kullanmak üzere araç kiralayan kişilerin açık kimlik bilgilerini, yasada yer alan bilişim sistemine usulüne uygun biçimde kayıt yapmaları halinde; kiralama tarihleri içinde meydana gelebilecek trafik kural ihlallerini, o tarihte işletmecilerden araç kiralayan kişilerin yaptıkları kabul edilmelidir.
Keza, Anayasa’nın “İdarenin bütünlüğü ve kamu tüzel kişiliği” başlıklı 123. maddesi; “.. idare, kuruluş ve görevleriyle bir bütündür ve kanunla düzenlenir.” hükmünü amirdir.
Dolayısıyla, 1774 sayılı yasa gereği oluşturulan kiralık araç kimlik bildirme sistemini denetlemek ve takip etmekle yükümlü olan idarenin, trafik kural ihlalinin yapıldığı anda aracı süren ve varsa kiralayan kişinin kimliğini tespit etmekle ve bu sistem üzerinde usulüne uygun kaydedilen ve aracı kiralayan kişinin kimlik bilgisi esas alınarak idari para cezası tutanağı düzenlemekle de yükümlü olduğu değerlendirilmektedir.
Dolayısıyla, itirazı değerlendiren mahkemece, aracı kiraya veren işletmecinin itiraz gerekçeleri ve elindeki kira sözleşmesi ile internet sistemi çıktısının bir örneği, cezayı düzenleyen idareye gönderilmek suretiyle, itiraz konusu kira sözleşmesi ve tutanağın, sistemde kayıtlı kiralık aracı kullanan kişinin kimlik bilgileri hakkında bir araştırma yapılarak düzenlenip düzenlenmediği sorulmaksızın itirazın reddine karar verilmesinde isabet bulunmadığı anlaşılmakla,
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği bu nedenlerle yerinde görüldüğünden, kanun yararına bozma isteminin bu nedenlerle kabulüyle, Ordu 2. Sulh Ceza Hakimliğinin 11/05/2016 tarihli ve 2016/989 değişik iş sayılı kararının CMK’nın 309/4-a maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin, kararı veren mahkeme tarafından, gerekli inceleme ve araştırma sonucunda yeniden bir karar verilmek suretiyle, yerine getirilmesine, 18/09/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.