Yargıtay Kararı 19. Ceza Dairesi 2016/14015 E. 2018/13449 K. 19.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/14015
KARAR NO : 2018/13449
KARAR TARİHİ : 19.12.2018

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 6831 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜM : Mahkumiyet

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Bilirkişi raporuna göre dava konusu yerde bulunan sabit tesis niteliğindeki baraka ve inşaat halindeki yapının müsaderesine mahallinde her zaman karar verilmesi mümkün görülmüştür.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Davanın dayanağını oluşturan suç tutanağına ve bilirkişi raporlarına göre suça konu krom madeni sahasında işletme izni sınırları dışına taşılarak 51.336 m2 ormanlık alanın işgal edilmesi, işletme ruhsatına sahip şirket yetkilisi sanığın savunmasında bahse konu maden ocağında 22.10.2008 yılında arama ruhsatı, 15.12.2011 tarihinde işletme ruhsatı aldığını, çalışma yapmadan 07/03/2010 tarihinde … isimli firma adına … isimli şahısla orman izinlerinin ve işletme ruhsatının alınması ile yürürlüğe giren 3 yıllık rödövans sözleşmesi imzaladığını, aşım yapılması konusunda kusurunun ve bilgisinin bulunmadığını beyan etmesi, … isimli şahsın vefat etmesi nedeniyle hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmesi, bahsi geçen taraflar arasında düzenlenmiş rödövans sözleşmesinin dosyaya sunulması, 21.04.2013 tarihli kolluk araştırma tutanakları ile maden ocağının ve ruhsat sahibi şirketin bahse konu yerde 1,5 yıldır faaliyet göstermediği gibi suç tutanağının 13/03/2013 tarihinde düzenlenmesi karşısında rödovans sözleşmesi, maden işletme hakkı (ruhsat) sahibinin belirli süreliğine işletme hakkını devretmeyi taahhüt ettiği, devralanın da bunun karşılığında belirli miktarda üretim yapmayı ve ürettiğinden yıllık belirlenen miktar üzerinden rödovans bedelini ödemeyi taahhüt ettiği bir sözleşme olup 24.12.2010 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 5995 sayılı Kanun ile 3213 sayılı Maden Kanununa eklenen Ek 7. maddesinin “Maden ruhsat sahiplerinin, ruhsat sahalarının bir kısmında veya tamamında üçüncü kişilerle yapmış oldukları rödövans sözleşmelerinde, bu alanlarda yapılacak madencilik faaliyetlerinden doğacak İş Kanunu, iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili idari, mali ve hukuki sorumluluklar rödövansçıya aittir. Ancak bu durum ruhsat sahibinin Maden Kanunundan doğan sorumluluklarını ortadan kaldırmaz.” biçimindeki amir hükmü, Maden Kanuna göre ruhsat sahibinin, rödovans verene, maden sahasında maden işletmesi için gerekli ortamı sağlamak borcu dışında denetim ve gözetim yükümlülüğünün bulunmadığı, “cezaların şahsiliği” prensibi gözetildiğinde orman alanına posa dökülmesi ve kazı yapılması şeklinde gerçekleşen eyleme sanığın doğrudan yada talimat vererek katıldığına ilişkin iddia dışında başkaca delil elde edilemediği nazara alınarak sanık hakkında beraat kararı verilmesi gerekirken yerinde görülmeyen gerekçeyle mahkumiyet kararı verilmesi,
Kabule göre;
Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nun 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş ve sanık müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye aykırı olarak, HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 19/12/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.