Yargıtay Kararı 19. Ceza Dairesi 2016/128 E. 2016/2002 K. 16.02.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/128
KARAR NO : 2016/2002
KARAR TARİHİ : 16.02.2016

Sanık…`a ait olup sanık …’un işçi olarak çalıştığı…. ilçesi … adresindeki işyerinde;
1-20.08.2009 tarihinde yapılan aramalarda ele geçirilen bandrolsüz kitaplar yönünden, 12.07.2011 gün 2011/280 sayılı iddianame ile,
2- 21.09.2009 tarihinde yapılan aramalarda ele geçirilen bandrolsüz kitaplar yönünden, 16.08.2011 gün 2011/360 sayılı iddianame ile,
3-30.10.2009 tarihinde yapılan aramalarda ele geçirilen bandrolsüz kitaplar yönünden, 13.07.2011 gün 2011/286 sayılı iddianame ile adı geçen sanıklar hakkında 5846 sayılı Kanuna muhalefet suçlarından … Fikrî ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesinde üç ayrı kamu davası açılmış ve anılan davalar birleştirilerek yapılan yargılaması sonunda;
…. Fikrî ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesi’nin 27.06.2012 gün ve 2011/252 Esas, 2012/ 306 Karar sayılı kararı ile adı geçen sanıkların her bir eylem yönünde ayrı uygulama yapılarak, 5846 sayılı Kanun’un 81/4. maddesi, TCK 62, 52, 54. maddeler uyarınca 1′ er yıl 8′ er ay hapis ve 7500’er TL Adli Para Cezası ile cezalandırılmalarına karar verilerek, adı geçen sanıkların her bir eylemlerinden dolayı ayrı ayrı olmak üzere üç kez mahkumiyetlerine hükmolunmuştur.
Ayrıca;
Sanık … adresindeki Hobi Kitap adlı işyerinde, 19.06.2010 tarihinde yapılan aramalarda ele geçirilen bandrolsüz kitaplar yönünden, 13.07.2011 gün 2011/288 sayılı iddianame ile,
Sanık… sayılı adreste bulunan deposunda, 19.06.2010 tarihinde yapılan aramalarda ele geçirilen bandrolsüz kitaplar yönünden, 12.08.2011 gün 2011/336 sayılı iddianame ile,
Sanık … adresindeki işyerinde 22.09.2010 tarihinde yapılan aramalarda ele geçirilen bandrolsüz kitaplar yönünden, 12.07.2011 gün 2011/284 sayılı iddianame ile sanık… hakkında 5846 sayılı Kanuna muhalefet suçlarından…. Fikrî ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesinde üç ayrı kamu davası açılmış ve anılan davalar birleştirilerek, yapılan yargılaması sonunda;
… Fikrî ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesi’nin 27.06.2012 gün ve 2011/252 Esas, 2012/ 306 Karar sayılı kararı ile sanık … hakkında, her bir eylem yönünde ayrı uygulama yapılarak, 5846 sayılı Kanun’un 81/4. maddesi, TCK 62, 52, 54. maddeler uyarınca 1’er yıl 8’er ay hapis ve 7500’er TL Adli Para Cezası ile cezalandırılmasına karar verilerek sanığın belirtilen eylemlerinden toplam 3 kez mahkumiyetlerine hükmolunmuştur.
… Fikrî ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesi’nin 27.06.2012 gün ve 2011/252 Esas, 2012/ 306 Karar sayılı hükmü, sanıklar …ve … müdafiileri tarafından yasal süresinde temyiz edilmiştir.
Yargıtay Yüksek 7.Ceza Dairesinin 17.01.2013 gün ve 2012/24835 Esas, 2013/6128 Karar sayılı ilamı ile;
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
I,,,. Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemesinin 2011/252 Esas sayılı dosyasında yer alan 12.07.2011 gün 2011/280 numaralı idianameye konu eylem nedeniyle sanıklar …ve … haklarında verilen mahkumiyet hükmünün, birleşen 2011/303 Esas sayılı dosyasında yer alan 16.08.2011 gün 2011/360 sayılı iddianameye konu eylem nedeniyle sanıklar …ve … haklarında verilen mahkumiyet hükmünün, birleşen 2011/256 Esas sayılı dosyasında yer alan 13.07.2011 gün 2011/286 sayılı iddianameye konu eylem nedeniyle sanıklar …ve … haklarındaki mahkumiyet hükmünün, birleşen 2011/255 Esas sayılı dosyasında yer alan 12.07.2011 gün 2011/284 numaralı iddianameye konu eylem nedeniyle sanık …hakkındaki mahkumiyet hükmünün sanıklar …ve … müdafiileri tarafından temyizlerinin incelenmesinde;
Yapılan duruşmaya toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, gösterilen gerekçeye ve takdire göre sanıklar …ve … müdafiilerinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle sanıklar …ve … hakkında birleşen 2011/252 Esas, 2011/303 Esas, 2011/256 Esas sayılı dosyalarında verilen mahkumiyet hükümlerinin ve sanık …hakkında birleşen 2011/255 Esas sayılı dosyasında verilen mahkumiyet hükümlerinin ONANMASINA,
II-Birleşen .. Fikri Sınai Haklar Ceza Mahkemesinin 2011/257 Esas, sayılı dosyasında yer alan 13.07.2011 gün 2011/288 sayılı iddianameye konu eylem nedeniyle ve birleşen 2011/319 Esas sayılı dosyasında yer alan 12.08.2011 gün 2011/336 sayılı iddianameye konu eylem nedeniyle sanık …hakkında verilen hükümlerin anılan sanık müdafii tarafından temyizinin incelenmesinde;
Sanık ….adresindeki Hobi Kitap adlı işyerinde ve…. sayılı adreste bulunan deposunda 19.06.2010 tarihinde aynı gün yapılan aramalarda ele geçirilen kitaplar yönünden eylemin tek suç olduğu gözetilmeden iki ayrı suç kabul edilerek ayrı ayrı ceza tayini,
Kanuna aykırı sanık …müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1.maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, karar verilmiştir.
I- İTİRAZ NEDENLERİ
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 28/12/2015 tarih, KD – 2015/378519 sayılı yazısı ile;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ile Yargıtay Yüksek 7. Ceza Dairesi’nin arasındaki uyuşmazlık;
1- Sanıklar …ve …’un …. adresindeki işyerinde, 20.08.2009, 21.09.2009 ve 30.10. 2009 tarihlerinde yapılan aramalarda ele geçirilen bandrolsüz kitaplar yönünden, adı geçen sanıkların eylemlerine, zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı,
2- Sanık… adresindeki işyerinde,….sayılı adreste bulunan deposunda, 19.06.2010 tarihinde ve … adresindeki işyerinde 22.09.2010 tarihinde yapılan aramalarda ele geçirilen bandrolsüz kitaplar yönünden, sanık … hakkında zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı noktasında toplanmaktadır.
Yargıtay CGK’nın 20.04.1999 gün ve 1999/61-74 sayılı Kararında;
Olayda aynı suç işleme kararının varlığının, suçun işlenmesindeki özellikler, suçun işleniş biçimi, fiillerin işlendikleri yer ve işlenme zamanı, fiiller arasında geçen süre, mağdurların farklı olup olmadıkları, ihlal edilen ile korunan değer ve yarar, olayların oluşum ve gelişimi ile tüm özellikleri değerlendirilerek belirleneceği ve önceki ile sonraki eylemler arasında sübjektif bir bağlantı bulunmasının, aynı suç işleme kararı bulunduğunu göstereceğini belirtilmiş bulunması karşısında;
1- Sanıklar …ve …’un …adresindeki işyerinde 20.08.2009, 21.09.2009 ve 30.10.2009 tarihlerinde bandrolsüz kitap satma eylemlerinde, sanıkların aynı suç işleme kararıyla hareket ettikleri ve üzerine atılı eylemlerin benzer mahiyette olduğuna nazaran, sanıkların 81 gün gibi kısa bir süre içerisinde gerçekleştirdiği eylemleri bir suç işleme kararı icrası kapsamında işledikleri ve her üç davaya ait iddianameler, suç tarihlerinden bir yılı aşkın bir süre geçtikten sonra 2011 yılı içerisinde düzenlendiğinden, sanıkların eylemleri arasında hukuki kesintinin meydana gelmediği cihetle, olaylar arasında hukuki kesintinin bulunmadığına nazaran, sanıkların 2009 yılında gerçekleşen eylemleri yönünden Türk Ceza Kanunu’nun 43.maddesinde düzenlenen zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği ;
2- Sanık .. adresindeki iş yerinde,… sayılı adreste bulunan deposunda 19.06.2010 tarihinde ve .. .. adresindeki işyerinde, 22.09.2010 tarihinde yapılan aramalarda ele geçirilen bandrolsüz kitaplar yönünden, sanık … aynı suç işleme kararıyla hareket ettiği ve üzerine atılı eylemlerin benzer mahiyette olduğuna nazaran, adı geçen sanığın üç ay gibi kısa bir süre içerisinde gerçekleştirdiği eylemleri, bir suç işleme kararı icrası kapsamında işlediği ve her üç davaya ait iddianamelerinde suç tarihlerinden bir yıl sonra düzenlendiği, böylece sanık …’ın eylemleri arasında hukuki kesintinin meydana gelmediği cihetle, olaylar arasında hukuki kesintinin bulunmadığına nazaran, sanık …’ın 2010 yılında gerçekleşen eylemleri yönünden Türk Ceza Kanunu’nun 43. maddesinde düzenlenen zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği kanısındayız.
Sonuç ve istem :Yukarıda izah edildiği üzere;
Yukarıda açıkladığımız nedenlerle itirazımızın kabulü ile,
Yargıtay Yüksek 7.Ceza Dairesinin 17.01.2013 gün ve 2012/24835 Esas, 2013/6128 Karar sayılı onama ilamının kaldırılarak;
Sanıklar …ve … hakkında yukarıda ayrıntılarıyla belirtilen eylemi yönünden zincirleme suç hükümlerinin uygulanmasının gerektiği gözetilerek;
… Fikrî ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesi’nin 27.06.2012 gün ve 2011/252 Esas, 2012/ 306 Karar sayılı hükmünün bozulmasına karar verilmesi,
6352 sayılı Kanun’un 99. maddesi ile 5271 sayılı CMK’nın 308. maddesine eklenen 3. fıkra hükmü uyarınca, itirazın Yüksek Dairenizce yerinde görülmemesi halinde dosyanın Yargıtay Yüksek Ceza Genel Kuruluna gönderilmesine karar verilmesi itiraz yolu ile talep ve dosya tebliğ olunur.” isteminde bulunulması üzerine dosya Dairemize gönderilmekle, incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
II- KARAR
1) Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 28/12/2015 tarih ve 2015/378519 sayılı itiraz istemi yerinde görülmüş olduğundan 6352 sayılı Kanun ile değişik CMK’nın 308/3. maddesi gözetilerek itirazın kabulüne,
2) Yargıtay Yüksek 7.Ceza Dairesinin 17.01.2013 gün ve 2012/24835 Esas, 2013/6128 Karar sayılı onama ilamının kaldırılarak yeniden yapılan incelemede;
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizin de benimsediği 08/04/2014 tarih 2013/7-591 Esas 2014/171 karar sayılı kararında açıklandığı üzere, bandrol yükümlülüğüne aykırılık suçlarında suçun mağdurunun doğrudan eser sahipleri olmayıp toplum olduğu cihetle; hukuki kesintinin iddanamenin düzenlenmesiyle gerçekleşeceği gözetilmek suretiyle,
1-Sanık …’un işçi olarak çalıştığı … adresindeki işyerinde 20.08.2009, 21.09.2009 ve 30.10.2009 tarihlerinde bandrolsüz kitap satma eylemlerinde; sanığın bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda, bir kişiye karşı aynı suçu birden fazla kez gerçekleştirdiği ve hakkında TCK 43/1 maddesinin uygulanması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde ayrı ayrı hüküm kurulması,
2-Sanık …’ın … adresindeki işyerinde 20.08.2009, 21.09.2009, 30.10.2009 tarihlerinde işlediği bandrolsüz kitap satma eylemleri yönünden ve aynı sanığın … adresindeki iş yerinde, … ilçesi ….57 sayılı adreste bulunan deposunda 19.06.2010 tarihinde,… ilçes… adresindeki işyerinde, 22.09.2010 tarihlerinde yapılan aramalarda ele geçirilen bandrolsüz kitaplar yönünden, sanığın bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda, bir kişiye karşı aynı suçu birden fazla kez gerçekleştirdiği ve hakkında TCK 43/1 maddesinin uygulanması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde ayrı ayrı hüküm kurulması,
Kanuna aykırı ve sanıklar müdafiilerinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, tebliğnameye uygun olarak, HÜKÜMLERİN 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 16/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.