Yargıtay Kararı 19. Ceza Dairesi 2016/12117 E. 2019/6904 K. 09.04.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/12117
KARAR NO : 2019/6904
KARAR TARİHİ : 09.04.2019

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 7258 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜMLER : Mahkumiyet, Temyiz İsteminin Reddi

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvuruların süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
I) Sanık … müdafiinin, sanığın temyiz isteminin reddine dair ek karara yönelik temyiz isteminin incelenmesinde:
Sanık …’in, kendisine 19/10/2015 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ olunan karara karşı, 1412 sayılı CMUK’nun 310/1. maddesinde öngörülen bir haftalık süreden sonra, 25/11/2015 havale tarihli dilekçe ile temyiz yoluna başvurduğu anlaşılmakla, yasal süresi geçtikten sonra vaki temyiz talebinin reddine dair yerel mahkemenin 25/11/2015 tarihli ek kararında bir isabetsizlik görülmediğinden, sanık müdafiinin bu karara yönelik temyiz itirazlarının reddiyle, tebliğnameye uygun olarak, ek kararın ONANMASINA,
II) Sanık …’nun temyiz isteminin incelenmesinde:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Sanığın, 7258 sayılı Kanun’a muhalefet eyleminden, neticeten 2 yıl 6 ay hapis ve 3.320,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, fakat hükümde cezaların bölünmesi suretiyle ayrı değerlendirme yapılarak hapis cezası yönünden şartları oluşmadığından, adli para cezası yönünden ise farklı gerekçe ile sanığın bir daha suç işlemeyeceğine dair olumlu kanaat oluşmadığından, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verildiği, 7258 sayılı Kanun’un 5/1.a maddesinde düzenlenen suçun işlenmesi halinde öngörülen yaptırımın hapis cezası ve adli para cezası olduğu, hükmün açıklanmasının geri bırakılması yoluna gidilecek hallerin ise 5271 sayılı CMK’nun 231. maddesinde düzenlendiği, hükmün açıklanmasının geri bırakılması yoluna gidilip gidilmeyeceğine, hükmedilen cezanın tamamı üzerinden yapılacak değerlendirmeyle karar verilmesi gerektiği hususunda herhangi bir duraksamanın söz konusu olmadığı, sanık hakkında CMK’nun 231. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağına, verilen ceza bütün olarak değerlendirilerek karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde cezalar bölünüp, ayrı ayrı değerlendirme yapılarak sonuçta hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi, sonuca etkili görülmediğinden bozma nedeni yapılmamıştır.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Yükletilen suçun sanık tarafından işlendiğinin kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, 
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanun’da öngörülen suç tipine uyduğu, 
Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.  
Ancak;
24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK’nun 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün BOZULMASINA, bu aykırılık yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte olduğundan, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 322. maddesi uyarınca, hüküm fıkrasından, TCK’nun 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin madde çıkartılıp, yerine ”24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı iptal kararı da gözetilerek, kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak, TCK’nun 53. maddesinin uygulanmasına,” ibaresi yazılması suretiyle, başkaca yönleri kanuna uygun bulunan HÜKMÜN, tebliğnameye uygun olarak, DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 09/04/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.