Yargıtay Kararı 19. Ceza Dairesi 2016/12015 E. 2019/96 K. 15.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/12015
KARAR NO : 2019/96
KARAR TARİHİ : 15.01.2019

MAHKEMESİ :İcra Ceza Mahkemesi
ŞİKAYETÇİ : … Gıda Seracılık Uluslararası Nak. Plas. San. Tic. Ltd. Şti.
SUÇ : 2004 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜM : Beraat

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Sanığın üzerine atılı 2004 sayılı İİK’nun 337/a maddesine aykırılık suçunun kovuşturmasının şikayet şartına bağlı olduğu, İİK’nun 347. maddesine göre fiilin öğrenildiği tarihten itibaren üç ay ve her halde fiilin işlendiği tarihten itibaren bir yıl içinde kullanılmayan şikayet hakkının düşeceği, İİK’nun On altıncı Bab’ında düzenlenen bir kısım suçlar bakımından şikayet hakkının doğması için bu suçların niteliği gereği icra takibinin kesinleşmesi gerektiği, icra takibi kesinleşmeden yapılacak şikayetin, henüz doğmamış bir hakkın kullanımı niteliğinde olacağı ve icra takibinin sonradan kesinleşmesinin de bu şikayeti süresinde ve usulüne uygun yapılmış bir şikayet konumuna getirmeyeceği cihetle;
CMK’nun 223/8. maddesinde soruşturma veya kovuşturma şartının gerçekleşmeyeceğinin anlaşılması halinde “davanın düşmesine” karar verileceğinin öngörülmesi,
Somut uyuşmazlıkta; ödeme emrinin borçlu şirkete 19/06/2014 tebliğ edildiği ve takip kesinleşmeden 20/05/2014 tarihinde şikayette bulunulduğu ve buna göre kovuşturma şartının gerçekleşmeyeceğinin anlaşılması karşısında, sanık hakkında açılan davanın “düşmesine” karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı ve şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, CMUK’nın 322. maddesinin verdiği yetkiyle, soruşturma ve kovuşturma şartının gerçekleşmeyeceği anlaşıldığından 5237 sayılı TCK’nun 73/1. maddesi yollamasıyla 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi uyarınca sanık hakkında açılan DAVANIN DÜŞMESİNE, 15/01/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.