Yargıtay Kararı 19. Ceza Dairesi 2016/10583 E. 2021/957 K. 03.02.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/10583
KARAR NO : 2021/957
KARAR TARİHİ : 03.02.2021

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5846 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜMLER : Mahkumiyet

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
5846 sayılı Kanun’un 08.02.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5728 sayılı Kanun ile değişik soruşturma ve kovuşturma usulünü düzenleyen 75. maddesindeki “71 ve 72. maddelerde sayılan suçlardan dolayı soruşturma ve kovuşturma yapılması şikayete bağlıdır. Yapılan şikayetin geçerli kabul edilebilmesi için hak sahiplerinin veya üyesi oldukları meslek birliklerinin haklarını kanıtlayan belge ve sair delilleri Cumhuriyet Başsavcılığına vermeleri gerekir. Bu belge ve sair delillerin şikayet süresi içinde Cumhuriyet Başsavcılığına verilmemesi halinde kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilir” şeklindeki düzenleme ile 5846 sayılı Kanun’un 20 ve devamı maddeleri uyarınca mali hakların, işleme hakkı, çoğaltma hakkı, yayma hakkı, temsil hakkı ve işaret, ses ve/veya görüntü nakline yarayan araçlarla umuma iletim hakkını kapsadığı göz önünde bulundurularak; şikayetçi şirketin şikayet ve katılma dilekçelerine eklediği belge ve delillerin incelenmesi sonucunda; şikayetçi Beyaz Bilgisayar Danışmanlık Hizmetleri Ltd. Şti. vekilinin dava konusu materyaller ile ilgili olarak 6 aylık kanuni şikayet süresi içerisinde hak sahipliğine ilişkin hukuken geçerli belgeleri ibraz etmediği (her ne kadar yeminli tercüman tarafından tercüme edilen 22.01.2010 tarihli belgede şikayetçi Beyaz Bilgisayar Danışmanlık Hizmetleri Ltd. Şti.’nin, Faronics şirketinin Türkiye’deki temsilcisi ve imtiyazlı ortağı olduğu belirtilmiş ise de, Faronics şirketinin, Beyaz Bilgisayar Danışmanlık Hizmetleri Ltd. Şti.’ne 5846 sayılı Kanun’da belirtilen mali haklardan hangisini devrettiği, Türkiye’deki hak sahipliği süresi ile suç tarihi itibarıyla hak sahipliğinin bulunup bulunmadığı hususlarının belirtilmediği) gözetildiğinde, sanıklar hakkında şikayet yokluğu sebebiyle düşme kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde hükümler kurulması,
Kabule göre de;
1-Katılan Beyaz Bilgisayar Danışmanlık Hizmetleri A.Ş. adına vekaletnameye istinaden şikayetten feragate yetkili olduğu anlaşılan katılan vekilinin hükümden sonra gönderdiği 01.12.2014 havale tarihli dilekçesi ile sanık … hakkındaki şikayetten vazgeçtiğini bildirmiş olmasına göre, sanığın üzerine atılı suçun soruşturmasının ve kovuşturmasının şikayete tabii olduğu gözetilerek, 5237 sayılı TCK’nin 73/6. maddesi uyarınca şikayetten vazgeçmeyi kabul edip etmediği hususu sanıktan sorularak sonucuna göre hukuki durumunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
2- Gün adli para cezasının bir gün karşılığının belirlenmesi sırasında uygulama maddesi olan TCK’nin 52/2. maddesinin gösterilmemesi suretiyle CMK’nin 232/6. maddesine aykırı davranılması,
3- 5271 sayılı CMK’nin 231. maddesinde düzenlenen “suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararı aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi” ve diğer objektif ve sübjektif koşulların varlığı halinde, CMK’nin 231/5. madde ve fıkrası gereğince, sanık hakkında aynı Kanun’un 231/6-c maddesi de değerlendirilerek tespit edilen söz konusu zararın giderilmesi durumunda hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebileceği anlaşılmaktadır.
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03.02.2009 tarih ve 2008/11-250 Esas, 2009/13 sayılı kararında; “hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının objektif koşullarından biri olan zarardan kast edilen maddi zarar olup, bu zararın belirlenmesinde teknik bilgiye ihtiyaç duyulmayan hallerde hakim, kanaat verici basit bir araştırma yaparak zararı belirlemelidir.” denilmektedir.
Bu ilkeler çerçevesinde, her olaya özgü ayrı değerlendirme yapılarak, maddi zararın kanaat verici basit bir araştırma ile tespit edilebilmesi halinde zararın giderilebilmesi koşulundan bahsedilebileceği, somut olayda suçun işlenmesi ile ortaya çıkan ölçülebilir bir zarar bulunmadığı gibi, suç tarihi itibariyle sanıkların adli sicil kaydının bulunmamasına karşılık, zararın karşılanmadığı gerekçesi ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanık … ile sanıklar … ve … müdafilerinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca, tebliğnameye uygun olarak, BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 03.02.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.