Yargıtay Kararı 19. Ceza Dairesi 2015/9920 E. 2018/11301 K. 05.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/9920
KARAR NO : 2018/11301
KARAR TARİHİ : 05.11.2018

MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇ : 6831 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜM : Mahkumiyet

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak,
Mahallinde yapılan keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporunda, dava konusu yerde arazöz ile tarla açıldığının ve meşe, ardıç ağacı kökleri ve meşe fidanının tahrip edildiğinin belirtildiği, ancak bilirkişi raporunda açma tarihi yönünden bir tespit yapılmamış bulunmasına ve sanığın açma yapmadığını, babasından kalan yere buğday ektiğini beyan etmesi karşısında alanında uzman olan farklı orman mühendisi ve harita mühendisi bilirkişilerden oluşacak 3 kişilik heyet ile birlikte dava konusu yerde yeniden keşif yapılarak orman alanında yeni açma olup olmadığının ve ağaç kesmenin toprağın verim gücünden yararlanma amacıyla yapılıp yapılmadığının net olarak tespiti ile alanın yeni açma olmadığının saptanması durumunda mahallinde uygulanıp kesinleştiği iddia edilen orman kadastrosunun kesinleşme tarihi de tespit edilerek sonucuna göre 6831 sayılı Kanun’un 93/2. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının belirlenmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
Kabule göre de;
1-Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin 08.03.2013 yerine 11.02.2013 olarak yazılması,
2-Kasıtlı suçtan kısa süreli olmayan erteli hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nun 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
Kanuna aykırı, sanık müdafinin ve katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 05/11/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.