Yargıtay Kararı 19. Ceza Dairesi 2015/9545 E. 2015/6229 K. 26.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/9545
KARAR NO : 2015/6229
KARAR TARİHİ : 26.10.2015

Tebliğname No : 19 – 2015/73548
MAHKEMESİ : İstanbul 5. Çocuk Mahkemesi
TARİHİ : 18/09/2014
NUMARASI : 2013/209 (E) ve 2014/447 (K)
SUÇ : 5846 Sayılı Kanuna Aykırılık

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizce de benimsenen 08/04/2014 tarih 2013/7-591 Esas 2014/171 sayılı kararında açıklandığı üzere, bandrol yükümlülüğüne aykırılık suçlarında suçun mağdurunun doğrudan eser sahipleri olmayıp toplum olduğu cihetle; UYAP ortamında yapılan araştırmada benzer eylem nedeniyle sanık hakkında Bakırköy 3. Çocuk Mahkemesinin 05.04.2010 tarih ve 2009/820 Esas, 2010/310 sayılı kararı ile verilip Yargıtay 7. Ceza Dairesinin 2012/16622 Esasında kayıtlı olan ve daha önceden bozulan dava dosyasının mevcut bulunduğunun anlaşılması karşısında;
Anılan dosya getirtilip incelenerek mümkünse birleştirilmesi, kesinleşmiş ise suç ve  iddianame tarihleri dikkate alınıp hukuki kesintinin iddianamenin düzenlenmesiyle gerçekleşeceği gözetilmek suretiyle, sanığın bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda aynı mağdura karşı aynı suçu birden fazla işleyip işlemediğinin ve hakkında TCK’nın 43/1. maddesinin uygulanması gerekip gerekmediğinin tartışılması zorunluluğu,
2- Kabule ve uygulamaya göre de;
a) Suça sürüklenen çocuk hakkında hükmedilen gün karşılığı adli para cezasının yapılacak arttırım ve indirimlerden sonra TCK’nın 52. maddesi uyarınca paraya çevrilmesi gerektiği halde önce paraya çevrilip sonra da indirim yapılarak fazla cezaya hükmedilmesi ve buna ilişkin uygulama maddesinin karar yerinde gösterilmemesi,
 b) Suça sürüklenen çocuk müdafiinin 18.09.2014 tarihli duruşmadaki lehe hükümlerin uygulanması talebinin, TCK’nın 52/4. maddesindeki mehil verilmesi veya taksitlendirmeyi de kapsadığı gözetilerek, CMK’nın 230/1-d maddesi uyarınca, bu hususta kanuni dayanakları da gösterilerek olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi,
Kanuna aykırı ve suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 26.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.