YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/9505
KARAR NO : 2016/1435
KARAR TARİHİ : 09.02.2016
MAHKEMESİ : Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇ : 6831 Sayılı Kanuna Aykırılık
Yerel Mahkemece bozma üzerine verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
1- Katılan vekilinin temyizi ile ilgili olarak yapılan incelemede,
Katılan vekili, 10/10/2013 tarihli dilekçesi ile hükmü temyiz etmişse de, 07/11/2013 tarihinde mahkemeye verdiği dilekçe ile temyizden vazgeçtiği anlaşıldığından, katılan vekilinin temyiz isteminin, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddesi uyarınca tebliğnameye uygun olarak REDDİNE,
2- Sanık hakkında yapacak nitelikte emval veren ağaç kesme suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik olarak yapılan temyiz incelemesinde,
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilen ve CMK’nın 231/8. maddesinde sayılan denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülükleri yerine getiremeyen sanığın durumunun değerlendirilip, aynı maddenin 11. fıkrasına göre cezanın bir kısmının infaz edilmemesine, hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine ilişkin yeni bir hüküm kurulması mümkün ise de, denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işleyen sanık hakkında, açıklanması geri bırakılan hükümde açıkça hukuka aykırı bir husus olmadıkça önceki hükmün aynen açıklanması gerektiği gözetilmeksizin sanık hakkında verilen hapis cezasınının TCK ‘nın 50/1-a maddesi uyarınca paraya çevrilmesi,
2-Suç tarihinin tutanak tarihi olan 05/05/2007 olmasına rağmen karar başlığında 18/05/2007 olarak gösterilmesi,
3-Kabule göre;
Sanık hakkında verilen para cezalarının TCK’nın 52/4. maddesi uyarınca taksitlendirilmesi hususunda olumlu ya da olumsuz yönde bir karar verilmemesi,
Kanuna aykırı ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, tebliğnameye aykırı olarak HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 1412 sayılı CMUK’nın 326/son maddesi uyarınca ceza miktarında sanığın kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 09/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.