Yargıtay Kararı 19. Ceza Dairesi 2015/8925 E. 2015/7787 K. 25.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/8925
KARAR NO : 2015/7787
KARAR TARİHİ : 25.11.2015

Tebliğname No :…
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 51/2-b maddesine aykırı davranmak eyleminden dolayı …Cumhuriyet Başsavcı Vekili …. …. firmasından kiralamış olduğu ….plakalı aracın tescil plakasına ….Trafik Düzenleme ve Denetleme Büro Amirliğinin 26/07/2014 tarihli ve …. sıra nolu trafik idari para cezası karar tutanağı ile düzenlenen 356,00 Türk lirası idari para cezasına yönelik başvurunun reddine dair Sulh Ceza Hakimliğinin 20/11/2014 tarihli ve … değişik iş sayılı kararı aleyhine Adalet Bakanlığının 15/05/2015 gün ve …. sayılı kanun yararına bozma istemini içeren dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 04/06/2015 gün ve …. sayılı ihbarnamesi ile daireye verilmekle okundu.
Anılan ihbarnamede;
Dosya kapsamına göre, … Cumhuriyet Başsavcı Vekili olarak görev yapan muterizin kiralamış olduğu …. plaka sayılı aracın, otoyolda 172 km/s hızla seyrettiğinin radar cihazı ile tespit edilerek, aracın tescil plakasına idari para cezası uygulandığı olayda, araç sürücüsü olan muterizin itiraz hakkı bulunmadığı gerekçesiyle başvurunun reddine karar verilmiş ise de, 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 27/3. maddesinde, idari para cezasına karşı başvurunun bizzat, kanuni temsilci veya avukat tarafından yapılabileceği belirtilmiş olup, idari para cezası düzenlenmesine sebep olan eylemin muteriz tarafından gerçekleştirildiği, bu hususta dosyada herhangi bir çekişme bulunmadığı, muterizin karara itiraz hakkının bulunduğu, muterizin Cumhuriyet Başsavcı Vekili olması nedeniyle, Yargıtay ….Ceza Dairesinin 22/03/2011 tarihli ve …. Esas, … sayılı ilamında da değinildiği üzere, idari para cezasını gerektiren eylemin 2802 sayılı Kanun’un 93. maddesi kapsamında kişisel suç olduğunun anlaşılması halinde, anılan Kanun’un “kişisel suçlarda soruşturma ve kovuşturma” karar başlıklı 93/1. maddesinde yer alan “Hakim ve savcıların kişisel suçları hakkında soruşturma, ilgilinin yargı çevresinde bulunduğu ağır ceza mahkemesine en yakın ağır ceza mahkemesi Cumhuriyet Başsavcısına ve son soruşturma o yer ağır ceza mahkemesine aittir.” şeklindeki düzenleme uyarınca, başvurunun kabul edilerek idari para cezası karar tutanağının iptali ile gereğinin takdir ve ifası için evrakın ilgilinin yargı çevresinde bulunduğu ağır ceza mahkemesine en yakın ağır ceza mahkemesi Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde itirazın reddine karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309.maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla gereği görüşülüp düşünüldü;
Dairemizin 30/04/2015 tarih ve …. E.K sayılı kararında belirtildiği üzere, 2918 sayılı Kanuna aykırılık hallerinde cezaların şahsiliği prensibi gereğince idari yaptırımlardan aracı kiralayan şahsın sorumlu olacağının kabul edildiği, bu durumda hakkında tescil plakası itibariyle idari yaptırım uygulanan kişinin başvuruda bulunmasının mümkün bulunduğu, 5326 sayılı Kanunun 27/3. maddesi uyarınca bizzat, kanuni temsilci veya avukat tarafından başvuruda bulunulabileceği, somut olayda, 2918 sayılı Kanun’un 116. maddesi uyarınca araç sahibi adına idari yaptırım uygulandığı ve aracı kiralayan muteriz hakkında herhangi bir tutanak düzenlenmemiş olduğu, bu nedenle muterizin bizzat başvuran olarak kabul edilemeyeceği, yine muterizin kanuni temsilci veya avukat sıfatına da haiz olmadığı cihetle, mahkeme uygulamasının usul ve kanuna uygun bulunduğu anlaşıldığından, yerinde görülmeyen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin REDDİNE, 25/11/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.