Yargıtay Kararı 19. Ceza Dairesi 2015/8887 E. 2015/6632 K. 04.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/8887
KARAR NO : 2015/6632
KARAR TARİHİ : 04.11.2015

Tebliğname No : 11 – 2011/300826
MAHKEMESİ : İstanbul 55. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 06/04/2011
NUMARASI : 2010/181 (E) ve 2011/236 (K)
SUÇ : 213 Sayılı Kanuna Aykırılık

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1-Dosyada mevcut vergi suçu ve vergi inceleme raporlarının ekinde bulunan yoklama fişinde sanığın faaliyetine devam ettiğinin belirtilmesi, defter ve belgelerin ibrazı için çıkartılan yazının işyeri adresinde bizzat sanığa tebliğ edilmiş olması sebebiyle faaliyetini sürdürdüğü anlaşılan sanığa 213 sayılı Vergi Usul Kanunun’un 139/2. maddesinde öngörülen istisnalardan birinin varlığı önceden belirlenmeden yapılan tebligatın hukuki geçerliliği bulunmadığı gibi 5604 sayılı Mali Tatil İhdas Edilmesi Hakkında Kanun’un 1/1-4 maddesine göre; her yıl temmuz ayının biri ile yirmisi arasında mali tatil uygulanacağı ve mali tatil süresi içinde inceleme amacıyla defter ve belgelerin ibrazının istenemeyeceğinin hükme bağlanması karşısında; 14.07.2009 günlü isteme yazısının mali tatile denk gelmesi nedeniyle yüklenen suçun yasal unsurları itibariyle oluşmadığı gözetilmeden sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
2-Kabule göre ise;
a- Hüküm tarihi itibari ile sabıkasız olan, hakkında takdiri indirim uygulanan ve cezası ertelen sanık hakkında “defter ve belgeleri gizlemek” eylemi nedeniyle CMK’nın 231. maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılması müessesesinin uygulanmasına engel oluşturabilecek somut bir zararın bulunmadığı da gözetilmeden objektif ve sübjektif şartlar denetime imkân verecek şekilde tartışılmadan hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 08.02.2008 günlü Resmi Gazetede yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 5728 sayılı Kanun’un 562. maddesiyle değişik CMK’nın 231. maddesinin şartlar oluşmadığından bahisle uygulanmaması,
b- CMK’nın 63. maddesi uyarınca; sadece çözümü uzmanlığı, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hâllerde bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verilebileceği, hâkimlik mesleğinin gerektirdiği genel ve hukukî bilgi ile çözülmesi olanaklı konularda bilirkişi dinlenemeyeceği, ”defter ve belgeleri gizlemek” suçu nedeniyle bilirkişiden sorulan hususların hâkim tarafından takdir ve değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden kovuşturma aşamasında bilirkişi incelemesi yaptırılarak yargılama konusu meselenin hâlli için gerekli olmayan bilirkişi incelemesi nedeniyle yapılan 150 TL yargılama giderinin hazine uhdesinde bırakılması yerine sanıktan tahsiline karar verilmesi,
c- Sanık hakkında hükmedilen uzun süreli hapis cezasının ertelenmesi karşısında, TCK’nın 53/3. maddesi uyarınca aynı maddenin 1. fıkrasının (c) bendi yönünden sanığın kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından anılan fıkra hükmünün uygulanamayacağının gözetilmemesi,
d- Duruşmalardan haberdar edilen ve 23.09.2010 havale tarihli dilekçesi ile katılma isteminde bulunan şikayetçi idare vekilinin bu istemi hakkında bir karar verilmeden lehine vekalet ücretine hükmedilmesi,
Kanuna aykırı ve sanık müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye aykırı olarak hükmün BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 04.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.