Yargıtay Kararı 19. Ceza Dairesi 2015/8886 E. 2015/7372 K. 18.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/8886
KARAR NO : 2015/7372
KARAR TARİHİ : 18.11.2015

Tebliğname No : 11 – 2011/280707
MAHKEMESİ : Antalya 14. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 23/06/2011
NUMARASI : 2009/1838 (E) ve 2011/357 (K)
SUÇ : 213 Sayılı Kanuna Aykırılık

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1-Sahte fatura kullanma suçunda suçun maddi konusunun fatura olması, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 227. maddesinin 3. fıkrasındaki ”Bu Kanun’a göre kullanılan veya bu Kanun’un Maliye ve Gümrük Bakanlığına verdiği yetkiye dayanılarak kullanma mecburiyeti getirilen belgelerin, öngörülen zorunlu bilgileri taşımaması halinde bu belgeler vergi kanunları bakımından hiç düzenlenmemiş sayılır” şeklindeki düzenlemeye göre de faturaların Vergi Usul Kanunu’nun 230. maddesinde öngörülen zorunlu bilgileri içermesinin gerekmesi, vergi inceleme ve tekniği raporlarında faturaların varlığından söz edilmesine ve sanık tarafından 29.04.2010 tarihli dilekçe ile bir kısım faturaların mahkemeye teslim edildiğinin anlaşılmasına rağmen dosya içine konulmadığının anlaşılması karşısında;
Öncelikle suça konu 2006 takvim yılına ait faturaların onaylı suretleri getirtilip incelenmesi, faturaların mevcut olmadığının ya da kanunda öngörülen şekil şartlarını taşımadığının tespiti halinde beyannameye fatura eklenmesinin zorunlu olmaması nedeniyle sanığın gerçeğe aykırı beyanname vermesi şeklinde gerçekleşen eyleminin özel usulsüzlük cezasını gerektireceği ancak faturaların mevcut ve şekil şartlarını haiz olduğunun tespiti halinde ise; sanığın 2006 takvim yılında kullandığı ve sahte olduğu iddia edilen faturaları düzenleyen Y. B. hakkında düzenlenen 04.03.2009 tarihli vergi suçu raporu nedeniyle ”2006 takvim yılında sahte fatura düzenlemek” suçundan dava açılmış olup olmadığının ilgili vergi dairesinden araştırılması, açıldığının tespiti halinde mümkünse birleştirilmesi mümkün olmadığı takdirde dava dosyaları getirtilip incelenerek bu davayı ilgilendiren delillerin onaylı örneklerinin dava dosyasına intikal ettirilmesinden sonra sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden eksik kovuşturma sonucu yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi,
2-Kabule göre ise;
a- Faturaların farklı tarihlerde kullanıldığının tespiti halinde belirlenen temel ceza üzerinden zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiğinin düşünülmemesi,
b- Kısa süreli olmayan hapis cezası ertelenen sanık hakkında TCK’nın 53/3. fıkrası gereğince kendi altsoyu dışındaki kişiler yönünden TCK’nın 53/1-c bendindeki hak yoksunluklarının uygulanmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
c- Faturaların KDV indiriminde kullanılması nedeniyle, son fatura tarihi itibariyle takip eden ayın 21. günü olacağı cihetle; suç tarihinin buna göre tespit edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı ve Cumhuriyet Savcısı ile sanık müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye uygun olarak hükmün BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 18.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.