Yargıtay Kararı 19. Ceza Dairesi 2015/8808 E. 2015/6246 K. 27.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/8808
KARAR NO : 2015/6246
KARAR TARİHİ : 27.10.2015

Tebliğname No : 11 – 2011/265871
MAHKEMESİ : Ankara 15. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 16/06/2011
NUMARASI : 2009/1511 (E) ve 2011/377 (K)
SUÇ : 213 Sayılı Kanuna Aykırılık

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede,
Sanığın ortağı ve müdürü olduğu A.. Kardeşler İnşaat Hafriyat Nakliye Tic. Ltd. Şti.’nin 2006 yılında yapılan yoklamasında adresinden taşındığı ve yeni adresinin bilinmediği tespiti üzerine, 2004 yılına ilişkin defter ve belgelerin incelenmek üzere teslimine dair yazı 24.07.2009 tarihinde sanığın ikametinde tebliğ edilmiş ise de, A.. B..’nın 22.04.2010 tarihli cevabi yazısında, şirket müdürü olan sanığın ikamet adresinin aynı zamanda şirket merkezi olduğunun bildirilmiş olması ve sanığın faaliyetine işyeri merkezi olarak da kullandığı ikametgah adresinde devam ettiği yönündeki savunması karşısında, adres değişikliğinin işyerini terk olarak değerlendirilemeyeceği gözetilerek, faaliyetini sürdürdüğü anlaşılan sanığa 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 139/2. maddesinde öngörülen istisnalardan birinin varlığı önceden belirlenmeden yapılan tebligatın hukuki geçerliliği bulunmadığı cihetle, yüklenen suçun yasal unsurları itibariyle oluşmadığı gözetilmeden sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
Kabule göre de;
Sanığın adli sicil kaydının incelenmesinde 3167 sayılı Kanun’un 13/1 ve 16/1. maddeleri uyarınca verilmiş mahkumiyetine ilişkin ilamlarının bulunduğu görülmüş, söz konusu eylemlerin 31.01.2012 tarih ve 28193 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak 03.02.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6273 sayılı Çek Kanunu’nda değişiklik yapılmasına dair Kanun gereğince idari yaptırıma dönüşmesi ve engel teşkil etmediği gözetilerek, olumlu kanaat nedeniyle cezasının ertelenmesi ve dosyaya yansıyan olumsuz bir davranışının bulunmaması karşısında; sabıkasına esas ilamlar gerekçe gösterilerek, yazılı şekilde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Kanuna aykırı ve sanığın temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 27.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.