YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/8719
KARAR NO : 2015/6616
KARAR TARİHİ : 04.11.2015
Tebliğname No : 11 – 2011/230219
MAHKEMESİ : Elmadağ Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 13/04/2011
NUMARASI : 2010/215 (E) ve 2011/130 (K)
SUÇ : 213 Sayılı Kanuna Aykırılık
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihlerine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1- 03.06.2010 tarihli vergi suçu ve ekindeki vergi inceleme raporunun 2008 takvim yılında sahte fatura kullanmak suçuna ilişkin olduğu, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 367. maddesi uyarınca dava şartı olan mütalaanın da vergi suçu ve ekindeki raporlara atıf yapılarak aynı suçtan verildiği halde iddianamede mütalaa ve ekindeki raporlara aykırı şekilde sahte fatura düzenlemek suçundan kamu davası açıldığı, sahte fatura düzenlemek suçundan verilmiş bir mütalaa bulunmadığı gibi birbirinden ayrı ve bağımsız suçlar olan ”sahte fatura kullanmak” ve ”sahte fatura düzenlemek” eylemlerinin birbirine de dönüşmeyeceği dikkate alınarak, açılan davada CMK’nın 223/8. madde ve fıkrası gereğince durma kararı verilerek, idareden, ”2008 takvim yılında sahte fatura düzenlemek ” suçundan dava şartı olan mütalaanın verilip verilmeyeceği sorularak, sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, iddianamede dava konusu edilmeyen eylem nedeniyle, gerekçede ”sahte fatura kullandığı belirlenen, anlatıldığı şekilde sahte fatura düzenleyerek” şeklindeki anlatımla çelişki yaratılıp hangi suçtan hüküm kurulduğunun açıkça belirtilmemesi suretiyle CMK’nın 225/1. maddesin muhalefet edilmesi,
Kabul ve uygulamaya göre de;
2- Sahte fatura düzenlediği iddia olunan mükellefler hakkında vergi tekniği raporları bulunduğunun anlaşılması karşısında, rapor suretlerinin ilgili vergi dairelerinden temin edilerek, adı geçen şirket yetkilileri hakkında sahte fatura düzenlemek suçundan açılmış dava bulunup bulunmadığının araştırılması, varsa dava dosyalarının getirtilip incelenmesi, bu dava ile birleştirilememesi halinde davayı ilgilendiren ve sahteliği belirleyen delillerin dava dosyasına intikal ettirilmesi, faturaların gerçek alım satım karşılığı olup olmadığının tesbiti bakımından, mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyeleri, teslim tesellüm belgeleri, bedellerinin ödendiğine ilişkin ticari teamüle uygun kanıtlama yeteneği olan geçerli ödeme belgeleri ve satıcının kasasına ya da banka hesabına girip girmediğinin tespiti ile, faturaları düzenleyen mükelleflerin yeterli üretimi, mal girişi ya da stoğu olup olmadığı dikkate alınarak, faturaları düzenleyenler ile kullanan şirketin ticari defter ve belgeleri üzerinde karşılaştırmalı bilirkişi incelemesi yaptırılması ve sonucuna göre sanık İ.. P..’in hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ile yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
3- Sanığın suça konu faturaları en son Aralık/2008 KDV beyannamesinde kullandığı ve suç tarihinin 25/01/2009 olduğu gözetilmeyerek gerekçeli karar başlığında 2008 olarak yazılması ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunun’un 4369 sayılı Kanun ile değişik 359/b-1. maddesinde onsekiz aydan üç yıla kadar hapis cezası öngörülmüş olup, aynı eylemin düzenlendiği 08.02.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5728 sayılı Kanun’un 276. maddesi ile değişik 213 sayılı Vergi Usul Kanunun’un 359/b maddesinde ise üç yıldan beş yıla kadar hapis cezası öngörüldüğü nazara alındığında, 25/01/2009 tarihinde işlenen suçun temel cezasının 3 yıl hapis olduğu gözetilmeden mahkum edilen sanık hakkında eksik ceza tayini,
4- Aynı takvim yılı içerisinde, değişik zamanlarda birden fazla fatura kullanıldığının anlaşılması karşısında TCK’nın 43.maddesi uyarınca cezada artırım yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı ve katılan vekilinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnamedeki bozma düşüncesine uygun, onama düşüncesine aykırı olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 04.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.