Yargıtay Kararı 19. Ceza Dairesi 2015/8663 E. 2015/8644 K. 16.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/8663
KARAR NO : 2015/8644
KARAR TARİHİ : 16.12.2015

Tebliğname No : 11 – 2011/114442
MAHKEMESİ : Adana 7. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 23/12/2010
NUMARASI : 2009/825 (E) ve 2010/814 (K)
SUÇ : 213 Sayılı Kanuna Aykırılık
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
05.08.2009 tarihli iddianame ile 2008 ve 2009 takvim yıllarında sahte fatura düzenlemek suçlarından da kamu davası açıldığı halde bir karar verilmemiş ise de, mahallinde her zaman hüküm kurulması mümkün görülmüştür.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1- İ..-S.. Plastik Hur.Gıda İnş. Med. Elek. Tic. Ltd. Şti’nin yetkilisi olan sanığın, sahte fatura düzenlediğinin iddia ve kabul edildiği olayda, sanığın suçlamayı kabul etmeyerek şirket ortağı olan dayısı M.. Ü..’ın banka işlerini takip etmesi için kendisine verdiği vekaletname ile 4 ay süreyle şirkette çalıştığını ve suçlamayla bir ilgisinin bulunmadığını savunmasına rağmen şirketin kurucu ortakları olan M.. Ü.. ile Okan Olcaş’ın vergi denetmeni tarafından alınan beyanlarında, şirket işleriyle sanığın ilgilendiğini belirtmeleri ve sahte fatura düzenleme suçunda suçun maddi konusunun fatura olması, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 227. maddesinin 3. fıkrasındaki ”Bu Kanuna göre kullanılan veya bu Kanun’un Maliye ve Gümrük Bakanlığına verdiği yetkiye dayanılarak kullanma mecburiyeti getirilen belgelerin, öngörülen zorunlu bilgileri taşımaması halinde bu belgeler vergi kanunları bakımından, hiç düzenlenmemiş sayılır” şeklindeki düzenlemeye göre de faturaların Vergi Usul Kanunu’nun 230. maddesinde öngörülen zorunlu bilgileri içermesinin gerekmesi, vergi tekniği raporunda faturaların varlığından söz edilmesine rağmen dosya içinde fatura asılları veya onaylı örneklerinin bulunmadığının anlaşılması karşısında; suça konu faturalardan birkaçının asılları veya onaylı suretleri getirtilip incelenerek, Kanun’da öngörülen şekil şartlarını taşıyıp taşımadığının tespit edilmesi, suça konu faturaları kullanan şirket yetkilileri dinlenerek faturaları kimden, hangi ticari ilişkiye dayanarak aldıkları konusunda beyanlarının alınması, gerektiğinde faturalar üzerindeki imzaların sanığın eli ürünü olup olmadığı konusunda bilirkişi raporu alınıp sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ile yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
2- Kabule göre de,
a) Aynı takvim yılında birden fazla sahte fatura düzenlendiği kabul edildiği halde, zincirleme suç hükümlerinin uygulanmaması suretiyle eksik ceza tayini Kanuna aykırı,
b) Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesi’nin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 E, 2015/85 K, sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce kısmen yerinde görüldüğünden HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, sanığın ceza miktarı itibariyle kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 16.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.