Yargıtay Kararı 19. Ceza Dairesi 2015/8574 E. 2015/7472 K. 19.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/8574
KARAR NO : 2015/7472
KARAR TARİHİ : 19.11.2015

Tebliğname No : 11 – 2015/35672
MAHKEMESİ : Ankara 24. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 24/12/2014 (asıl karar), 10.03.2015 (N.. G.. için ek karar)
NUMARASI : 2013/748 (E) ve 2014/1426 (K)
SUÇ : 213 Sayılı Kanuna Aykırılık

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
I – Sanık N.. G..’in temyizine yönelik yapılan incelemede;
Sanığın, yokluğunda verilip sorgusunda bildirdiği adrese 08.01.2015 tarihinde 7201 sayılı Tebligat Kanununun 21. maddesine göre usulüne uygun olarak tebliğ edilen hükmü 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 310. maddesinde öngörülen bir haftalık yasal süresinden sonra 27.02.2015 havale tarihli dilekçesi ile temyiz ettiği anlaşılmakla, yasal süresi geçtikten sonra vaki temyiz talebinin reddine dair mahkemenin 10.03.2015 tarihli ek kararında bir isabetsizlik görülmediğinden, sanığın bu karara yönelik temyiz itirazlarının reddiyle ek kararın tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA,
II- Sanık E.. G..’in temyizine yönelik yapılan incelemeye gelince;
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
T…. Dem. Çel. Tic. Ltd. Şti. ortağı olan sanığın 2009-2010-2011 takvim yıllarında sahte fatura düzenlediğinin iddia ve kabul edildiği olayda, sanığın suçlamayı kabul etmeyerek bir arkadaşının kendisini işe alacağını söyleyerek notere götürüp bazı belgeler imzalattığını, soruşturmaya konu şirket ortağı olduğunu yeni öğrendiğini ve dolayısıyla düzenlenen faturalardan haberi olmadığını savunması karşısında; sahte fatura düzenleme suçunda suçun maddi konusunun fatura olması, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 227. maddesinin 3. fıkrasındaki ”Bu Kanuna göre kullanılan veya bu Kanun’un Maliye ve Gümrük Bakanlığına verdiği yetkiye dayanılarak kullanma mecburiyeti getirilen belgelerin, öngörülen zorunlu bilgileri taşımaması halinde bu belgeler vergi kanunları bakımından, hiç düzenlenmemiş sayılır” şeklindeki düzenlemeye göre de faturaların Vergi Usul Kanunu’nun 230. maddesinde öngörülen zorunlu bilgileri içermesinin gerekmesi, vergi tekniği raporunda 2009-2010-2011 takvim yıllarında kullanılan faturaların varlığından söz edilmesine rağmen dosya içinde fatura asılları veya onaylı örneklerinin bulunmadığının anlaşılması karşısında; her takvim yılına ait suça konu faturalardan birkaçının asılları veya onaylı suretleri getirtilip incelenerek, Kanunda öngörülen şekil şartlarını taşıyıp taşımadığının tespit edilmesi, faturaları kullanan firmalar hakkında düzenlenen vergi tekniği raporları aslı veya onaylı örnekleri getirtilerek suça konu faturaları kullanan şirket yetkilileri dinlenerek faturaları kimden, hangi ticari ilişkiye dayanarak aldıkları konusunda beyanlarının alınması, gerektiğinde faturalar üzerindeki imzaların sanığın eli ürünü olup olmadığı konusunda bilirkişi raporu alınıp sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ile yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
Kanuna aykırı ve sanığın temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden HÜKMÜN BOZULMASINA, sahte belge düzenlemek suçu yönünden bozmanın sanık N.. G..’e teşmiline, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 19.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.