Yargıtay Kararı 19. Ceza Dairesi 2015/8546 E. 2015/3247 K. 25.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/8546
KARAR NO : 2015/3247
KARAR TARİHİ : 25.06.2015

Tebliğname No : KYB – 2015/134661

Muhtelif suçlardan 16 yıl 38 ay hapis cezasından hükümlü E.. A..’nun, firar eylemi nedeniyle 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 44/3-1. maddesine aykırı hareket etmekten “11 gün süre ile hücre hapsi” disiplin cezası ile cezalandırılmasına dair Maltepe Açık Ceza İnfaz Kurumu Disiplin Kurulu Başkanlığının 16/06/2014 tarihli ve 2014/910 sayılı kararına karşı yapılan itirazın kabulüne ve söz konusu cezanın iptaline ilişkin İstanbul Anadolu 1. İnfaz Hâkimliğinin 10/07/2014 tarihli ve 2014/2381 esas, 2014/2407 sayılı kararına yönelik itirazın kabulü ile anılan infaz hakimliği kararının kaldırılmasına dair İstanbul Anadolu 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 08/08/2014 tarihli ve 2014/1655 değişik iş sayılı kararını müteakip, 11 gün hücre hapsi cezasının onanmasına dair İstanbul Anadolu 1. İnfaz Hakimliğinin 14/08/2014 tarihli ve 2014/2381 esas, 2014/2407 sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine dair İstanbul Anadolu 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 05/09/2014 tarihli ve 2014/1876 değişik iş sayılı kararı aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığından verilen 13/04/2015 gün ve 26214 sayılı kanun yararına bozma istemini içeren dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 13/04/2015 gün ve KYB.2015-134661 sayılı ihbarnamesi ile daireye verilmekle okundu.
Anılan ihbarnamede;
Dosya kapsamına göre, İstanbul Anadolu 1. İnfaz Hâkimliğinin 10/07/2014 tarihli ve 2014/2381 esas, 2014/2407 sayılı kararına yönelik itirazın kabulü ile anılan infaz hakimliği kararının kaldırılmasına dair İstanbul Anadolu 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 08/08/2014 tarihli ve 2014/1655 değişik iş sayılı kararını müteakip, İstanbul Anadolu 1. İnfaz Hakimliğinin 14/08/2014 tarihli kararında yer alan, “Hakimliğimizin 18/07/2014 tarihli ve 2014/2352 esas, 2014/2364 sayılı gerekçeli kararının kaldırılmasına” dair hükmün yazım hatasından kaynaklandığı ve sonuca etkili olmayacağı düşünülerek yapılan incelemede,
Hükümlünün 05/01/2009 tarihinde Maltepe Açık Ceza İnfaz Kurumundan firar ettiği, 11/06/2011 tarihinde yakalanarak cezasını infaz etmek üzere Aydın E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumuna alındığı, ancak hükümlünün firar eylemi nedeniyle anılan Ceza İnfaz Kurumu Disiplin Kurulu Başkanlığınca disiplin soruşturmasına 12/06/2014 tarihinde hükümlünün yazılı savunması alınarak başlandığı, 16/06/2014 tarihinde 11 gün hücre hapsi cezası verildiği, hükümlünün itirazı üzerine İstanbul Anadolu 1. İnfaz Hâkimliğince disiplin soruşturmasında süre koşuluna uyulmaması nedeniyle hücre hapsi cezasının iptaline karar verildiği, bu karara itiraz üzerine İstanbul Anadolu 2. Ağır Ceza Mahkemesince itirazın kabulü ile anılan İnfaz Hakimliği kararının kaldırılmasına karar verilmesini müteakip, İstanbul Anadolu 1. İnfaz Hâkimliğince hücre hapsi cezasının onanmasına karar verildiği, onama kararına karşı yapılan itiraz üzerine İstanbul Anadolu 2. Ağır Ceza Mahkemesince itirazın reddine karar verildiği ve hücre hapsine ilişkin disiplin cezasının kesinleştiği, hükümlü hakkında verilen 11 gün hücre hapsi cezasının 13/02/2015 tarihinde infazının tamamlandığı anlaşılmakta ise de, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı
Hakkında Kanunun 47. maddesindeki; “(1) Uyarma, kınama ve bazı etkinliklere katılmaktan alıkoyan cezalar, kurumun en üst amiri tarafından verilir ve uygulanır. (2) Hükümlülerin diğer disiplin cezalarını gerektiren eylemlerinin öğrenilmesinden itibaren derhal ve en geç iki gün içinde kurum en üst amirince atanan bir görevli tarafından soruşturmaya başlanır. (3) Soruşturma en geç 7 gün içerisinde tamamlanır ve düzenlenen rapor ve ekleri disiplin kuruluna sunulur. Soruşturma süresi, eylemin ve soruşturmanın niteliğine göre, infaz hakiminin onayı ile yedi güne kadar uzatılabilir. (4) Disiplin cezaları disiplin kurulunca evrak üzerinden görüşülerek en geç üç gün içinde karara bağlanır…” şeklindeki emredici hükümlere ve disiplin soruşturmasının yapılması için uyulması gereken sürelere uyulmayarak idarenin kusuru nedeniyle hükümlünün firar eyleminden sonra yakalanarak cezaevine girmesinden 3 yıl sonra idari soruşturmaya başlanması ve gecikmeli olarak disiplin cezasının infazı nedeniyle, hükümlünün eylemine göre 5275 sayılı
Kanun’un 48/4-f maddesi gereğince disiplin cezasının kaldırılmasında ve iyi hâlin kazanılmasında cezanın infazından itibaren 1 yıllık sürenin dolması gerektiği, bu durumun ise infazda hükümlü aleyhine sonuç doğurduğu, disiplin soruşturmasının 3 yıl sonra yapılmasında hükümlünün kusuru bulunmadığı, idarenin kusuru nedeniyle ortaya çıkan gecikme halinde infazın uzayarak mağduriyete yol açabileceği gibi, somut olayda 5275 sayılı Kanun’da düzenlenen ve iyi halli hükümlülerin yararlanabileceği nakil vs. haklardan hükümlünün istifade edemeyeceği, 5275 sayılı Kanun’un 47. maddesindeki disiplin soruşturmasının yapılması için dikkat edilmesi gereken düzenlemenin amacının Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 01/10/2009 tarihli ve 2007/18669 esas, 2009/12712 karar sayılı ilâmı ile Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 22/10/2010 tarihli ve 2010/4826 esas, 2010/6884 karar sayılı ilâmlarında da belirtildiği üzere, hükümlü hakkındaki disiplin cezasının infazı ve kaldırılmasında gecikme yaşanmasını engelleyerek koşullu salıverme yönünden aleyhe sonuç doğurmasının önüne geçilmesi olduğu, bu nedenle hükümlünün itirazlarının 5275 sayılı Kanun’un 47. maddesinde yer alan sürelere uyulmadığı gerekçesi ile kabulüne karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla gereği görüşülüp düşünüldü;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği yerinde görüldüğünden İstanbul Anadolu 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 05/09/2014 tarihli ve 2014/1876 değişik iş kararının CMK’nın 309/4. maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde mahkemesince yapılmasına, 25/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.