Yargıtay Kararı 19. Ceza Dairesi 2015/8532 E. 2015/5258 K. 08.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/8532
KARAR NO : 2015/5258
KARAR TARİHİ : 08.10.2015

Tebliğname No : KYB – 2015/190074

5549 sayılı Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Hakkında Kanun’un 4/1. maddesine muhalefet eyleminden dolayı R.. A.. hakkında anılan Kanun’un 13/2. maddesi uyarınca 2.847,00 Türk lirası idari para cezası uygulanmasına dair Maliye Bakanlığı Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığının 24/01/2014 tarihli ve 609 sayılı kararına yönelik başvurunun reddine ilişkin İstanbul 2. Sulh Ceza Hakimliğinin 28/10/2014 tarihli ve 2014/213 değişik iş sayılı kararı aleyhine Adalet Bakanlığının 18/05/2015 gün ve 32217 sayılı kanun yararına bozma istemini içeren yazısı ekindeki dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 01/06/2015 gün ve KYB.2015-190074 sayılı ihbarnamesi ile daireye verilmekle okundu.
Anılan ihbarnamede;
Dosya kapsamına göre Turkish Bank A.Ş.’de şube müdürü olan kabahatliye 14/02/2011 tarihinde yapılan kredi tahsis işlemi ile ilgili olarak şüpheli işlem bildirimi yükümlülüğünü yerine getirmediği gerekçesi ile idari para cezası uygulanmış ise de, şüpheli işlem bildirimi yükümlülüğünün düzenlendiği 5549 sayılı Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Hakkında Kanun’un 4/1. maddesinde “Yükümlüler nezdinde veya bunlar aracılığıyla yapılan veya yapılmaya teşebbüs edilen işlemlere konu malvarlığının yasa dışı yollardan elde edildiğine veya yasa dışı amaçlarla kullanıldığına dair herhangi bir bilgi, şüphe veya şüpheyi gerektirecek bir hususun bulunması halinde bu işlemlerin yükümlüler tarafından Başkanlığa bildirilmesi zorunludur.” şeklinde düzenleme yer aldığı, maddede geçen “yükümlüler”in kimler olduğunun da aynı Kanun’un 2/1-d. maddesinde tanımlanmış olduğu, somut olayda yükümlünün Turkish Bank A.Ş. olduğu, şüpheli işlem bildirimi yükümlülüğüne uymamanın yaptırımının ise aynı Kanun’un 13. maddesinde düzenlenmiş olduğu, maddenin 1. fıkrasında yükümlülere uygulanacak yaptırımın, 2. fıkrasında ise yükümlülüğü yerine getirmeyen görevliye uygulanacak yaptırımın düzenlendiği, inceleme konusu dosyada kabahatli R.. A..’ın 5549 sayılı 13/1. maddesi anlamında “yükümlü” olmayıp, maddenin 2. fıkrası anlamında “yükümlülüğü yerine getirmeyen görevli” olduğu, ancak 28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun’un 88. maddesi ile 5549 sayılı Kanun’un 13/2. maddesinin yürürlükten kaldırılmış olduğu cihetle, adı geçene uygulanan idari para cezasının kanuni dayanağının kalmadığı gözetilerek, başvurunun kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309.maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla gereği görüşülüp düşünüldü;
Dosya kapsamına göre, 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun “Soruşturma zamanaşımı” kenar başlıklı 20. maddesinin, 5560 sayılı Kanun’un 33. maddesi ve 6111 sayılı Kanun’un 22. maddesi ile değişik 1 ve 2. fıkralarında;” (1) Soruşturma zamanaşımının dolması halinde kabahatten dolayı kişi hakkında idari para cezasına karar verilemez. (2) Soruşturma zamanaşımı süresi; a) Yüzbin Türk Lirası veya daha fazla idari para cezasını gerektiren kabahatlerde beş, b) Ellibin Türk Lirası veya daha fazla idari para cezasını gerektiren kabahatlerde dört,c) Ellibin Türk Lirasından az idarî para cezasını gerektiren kabahatlerde üç yıldır.” şeklindeki düzenleme karşısında, somut olayda, idarî para cezasını gerektiren fiilin işlendiği tarihin 01/03/2011 olduğu ve sulh ceza hakimliğinin başvuru üzerine verdiği karar tarihi itibarı ile zamanaşımı süresinin 01/03/2014 tarihinde dolduğu gözetilerek yapılan incelemede;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği yerinde görüldüğünden, İstanbul 2. Sulh Ceza Hakimliğinin 28/10/2014 tarihli ve 2014/213 değişik iş sayılı kararının CMK.nun 309/4-d. maddesi uyarınca BOZULMASINA, kabahatli R.. A.. hakkındaki idari para cezasının kaldırılmasına, 08/10/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.