Yargıtay Kararı 19. Ceza Dairesi 2015/8495 E. 2016/2477 K. 23.02.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/8495
KARAR NO : 2016/2477
KARAR TARİHİ : 23.02.2016

MAHKEMESİ : Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 6831 Sayılı Kanuna Aykırılık
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1- Sanığın aşamalardaki savunmasında, söz konusu yangının çıktığı alandaki eski çöplüğün kullanılmadığını, 20/04/2003 tarihinden itibaren yeni çöp depolama alanında … müdürü olarak, katı ve atık bertarafı işini yürüttüklerini belirtmesi, … görevlileri hakkında düzenlenen 24/08/2007 günlü orman suç tutanağında,yangının çıkış nedeninin suça konu alandaki çöplüğün patlamasından kaynaklandığının belirtilmesine rağmen, mahkemece yapılan keşif sonucu düzenlenen raporda yangının çıkış nedeninin belirlenemediğinin açıklanması karşısında; suç tutanağında imzası bulunan orman muhafaza memurlarının tanık olarak ifadelerine başvurulup gerekirse olay yerinde yeniden keşif yapılarak, sanığa yükletilebilecek bir kusur bulunup bulunmadığı, yangın ile sanığın eylemi arasında nedensellik bağı bulunup bulunmadığı tartışılarak uygulama yapılması gerektiği halde Anayasanın 141, CMK’nın 34 ve 230. maddelerine aykırı olarak yeterli gerekçe de gösterilmeden, eksik kovuşturma ile yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi,
2- Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildikten ve bu karar kesinleştikten sonra, denetim süresi içinde yeni bir suç işlenmesi durumunda önceden verilen hükmün aynen açıklanması ile yetinilmesi gerekirken, verilen hapis cezasının TCK’nın 51.maddesi uyarınca ertelenmesi,
3- Suç tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6831 sayılı Orman Kanunu’nun 110/3. maddesinde zararın pek hafif olması durumunda cezada 2/3 oranında indirim yapılabileceğinin düzenlenmesi karşısında, Yargıtay denetimine imkan sağlayacak şekilde, değişiklikten önceki ve sonraki kanun hükümleriyle ayrı ayrı uygulama yapılarak bulunacak sonuçların birbiriyle karşılaştırılması suretiyle lehe kanun değerlendirmesi yapılmadan yazılı şekilde hüküm tesisi,
Kanuna aykırı ve sanık müdafii ile katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, tebliğnameye uygun olarak HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 23/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.