Yargıtay Kararı 19. Ceza Dairesi 2015/7519 E. 2016/1513 K. 09.02.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/7519
KARAR NO : 2016/1513
KARAR TARİHİ : 09.02.2016

MAHKEMESİ : Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇ : 6831 Sayılı Kanuna Aykırılık
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Yükletilen suçun sanık tarafından işlendiğinin kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değişirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
Ancak,
1)Dava konusu yerdeki ev ve barakanının müsaderesinde 6831 sayılı Kanun’un 93/3. maddesi daleletiyle TCK’nın 54. maddesi hükmüne dayanılması gerektiği gözetilmeden anılan Kanun’un 108/son. maddesi ile müsadere kaarı verilmesi,
2)TCK’nın 52/4. maddesi uyarınca infazda tereddüde yol açacak şekilde hükmün kesinleşmesine müteakip taksitlerin ödeneceğine ve ödenmeyen adli para çezasının hapse çevrileceğinin ihtarına karar verilmesi,
3)Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde vekalet ücreti, maktu ve nisbi olmak üzere belirlenmiştir.
Maktu vekalet ücreti, davanın konusunun para olmadığı veya para ile ölçülemediği hallerde belirlenen ücret, nisbi vekalet ücret ise davanın konusunun para olması veya para ile ölçülebilir olması halinde bu değer üzerinden belirlenen ücrettir.
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununda 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun 365/2. maddesinin aksine ceza davalarında şahsi hak talebi halinde mahkemece bu hususta da karar verilmesi gerektiği yolunda bir düzenleme bulunmaması ve 6831 sayılı Orman Kanunu’nun 112, 113 ve 114. maddeleri hükümleri karşısında; davada kendisini vekille temsil ettiren katılan idare lehine hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken nisbi vekalet ücretine de hükmedilmesi,
Kanuna aykırı ve sanığın temyiz iddiaları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün BOZULMASINA, bozma sebebi 5320 sayılı Kanun’un 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesi uyarınca, yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bulunduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktasının; tebliğnameye aykırı olarak, müsadereye ilişkin bölümde “108/son” ibaresi çıkarılarak yerine 6831 sayılı Kanun’un “93/3 delaletiyle TCK’nın 54. maddesi” ibaresi eklenmesi, TCK’nın 52/4. maddesinin uygulanmasına ilişkin fıkranın hükümden çıkarılarak, yerine “TCK’nın 52/4. maddesi gereği adli para cezasının birer ay ara ile 24 taksit halinde ödenmesine” ibarelerinin eklenmesi hüküm fıkrasından nispi vekalet ücetine ilişkin bölümünün çıkarılması ve yerine “kendisini vekille temsil ettiren katılan idare lehine 660 TL maktu vekalet ücretinin sanıktan alınarak katılan idareye verilmesine” fıkrası eklenmek suretiyle başkaca yönleri Kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 09/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.