Yargıtay Kararı 19. Ceza Dairesi 2015/7384 E. 2016/1433 K. 09.02.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/7384
KARAR NO : 2016/1433
KARAR TARİHİ : 09.02.2016

MAHKEMESİ : Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇ : 6831 Sayılı Kanuna Aykırılık
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1-Sanık hakkında, 23/12/2008 tarih ve … Esas, …sayılı ilamla hükümlülüğüne, CMK’nın 231. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve 5 yıl süreyle denetimli serbestlik tedbirine karar verildiği, hükmün kesinleşmesinden sonra 07/10/2009 tarihinde işlediği kasıtlı suç nedeniyle, Sulh Ceza Mahkemesinin 01/05/2009 tarih ve …Esas, …sayılı ilamı ile hükümlülüğüne karar verilip, kararın kesinleşmesinden sonra mahkemesine yapılan ihbar üzerine, duruşma açılıp, yeniden hüküm kurulmuşsa da,
Anayasanın 141, CMK’nın 34 ve 230. maddeleri uyarınca mahkeme kararlarının sanıkları, mağdurları, Cumhuriyet Savcısını ve herkesi inandıracak ve Yargıtay denetimine imkan verecek biçimde olması gerekir.
Yargıtay’ın gerekçelerde tutarlılık denetimini yapabilmesi için; kararın dayandığı tüm verilerin, bu veriler konusunda mahkemenin ulaştığı sonuçların, iddia, savunma ile mağdur ve tanık anlatımlarına ilişkin değerlendirmelerin, hangi anlatımın ne gerekçeyle diğerine üstün tutulduğunun açık olarak hükmün gerekçesine yansıtılması ve mahkemece ulaşılan vicdani kanı sonucunda sanığın hangi fiillerinin suç sayıldığı açıklandıktan sonra kabul edilen bu fiillerin hukuki nitelendirilmesinin yapılması, cezada artırım ve indirim gerektiren nedenlerin kanuni bağlamda tartışılması gerekirken, açıklanan bu hususlara uyulmayarak gerekçesiz hüküm kurulması,
2-İşgal ve faydalanma suçunun temadi eden bir suç olduğu,eylemin tutanak tarihinde kesintiye uğradığı, dolayısıyla suç tarihinin tutanak tarihi olan 18/12/2005 olduğu gözetilmeden karar başlığında Şubat 2014 olarak gösterilmesi,
3-Kabule göre;
a-Suç tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6831 sayılı Orman Kanunu’nun 93. maddesinin, 08/02/2008 tarihli 5728 sayılı Kanun’un 200. maddesi ile değiştirilmesikarşısında, Yargıtay denetimine imkan sağlayacak şekilde, değişiklikten önceki ve sonraki kanun hükümleriyle ayrı ayrı uygulama yapılarak bulunacak sonuçların birbiriyle karşılaştırılması suretiyle lehe kanun değerlendirmesi yapılmadan yazılı şekilde hüküm tesisi,
b-Suça konu orman arazisinde bulunan ceviz fidanlarının ve ağaçlarının müsaderesine ilişkin bir karar verilmemesi,
Kanuna aykırı ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, tebliğnameye kısmen uygun olarak HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 09/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.