Yargıtay Kararı 19. Ceza Dairesi 2015/6380 E. 2015/9027 K. 22.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/6380
KARAR NO : 2015/9027
KARAR TARİHİ : 22.12.2015

Tebliğname No : 7 – 2012/174286
MAHKEMESİ : Antalya 3. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 01/11/2011
NUMARASI : 2007/1668 (E) ve 2011/465 (K)
SUÇ : 5846 Sayılı Kanuna Aykırılık
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi , kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi,gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede,
1- Sanıkların üzerilerine atılı suçun şikayete tabi olması karşısında, M…vekili tarafından sunulan hak sahipliği belgeleri arasında sadece G… ile M… arasında imzalanan karşılıklı temsil sözleşmesinin bulunduğu,eser sahibi ile G… arasında imzalanan telif sözleşmesinin ise dosya kapsamında yer almadığı, 6 aylık şikayet süresi içinde hak sahipliği belgelerini sunamayan müşteki şirketin şikayet hakkının bulunmadığı gözetilmeyerek yazılı şekilde karar verilmesi,
2- Kabule göre;
a- 07/08/2006 tarihli tespit tutanağından ve bu tespite ilişkin olarak düzenlenen bilirkişi raporundan otelde yapılan müzik yayınının hangi yolla (radyo ,tv..v.s) yapıldığına dair bir açıklık bulunmadığı anlaşılmakla bu husus açıklattırılmadan eksik kovuşturma ile karar verilmesi,
b-5271 sayılı CMK’nın 231. maddesinde düzenlenen “suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararı aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi” ve diğer objektif ve sübjektif koşulların varlığı halinde, CMK’nın 231/5. madde ve fıkrası gereğince, sanık hakkında aynı Kanunun 231/6-c maddesi de değerlendirilerek tespit edilen söz konusu zararın giderilmesi durumunda hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebileceği anlaşılmaktadır.
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03.02.2009 tarih ve 2008/11-250 Esas, 2009/13 sayılı kararında; “hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının objektif koşullarından biri olan zarardan kast edilen maddi zarar olup, bu zararın belirlenmesinde teknik bilgiye ihtiyaç duyulmayan hallerde hakim, kanaat verici basit bir araştırma yaparak zararı belirlemelidir.” denilmektedir.
Bu ilkeler çerçevesinde her olaya özgü ayrı değerlendirme yapılarak, maddi zararın kanaat verici basit bir araştırma ile tespit edilebilmesi gerekir. Dosya kapsamından katılanın manevi hakkının ihlali suretiyle meydana gelen zararın basit bir araştırma ile tespit edilebilecek zarar niteliğinde olmadığı ve dosyaya yansıyan katılanın tespit edilmiş bir zararı bulunmadığı gözetilmeden mahkemece “müdahilin zararını karşılamadığı” gerekçesiyle sanık hakkında CMK’nın 231.maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Kanuna aykırı ve sanıkların temyiz nedenleri yerinde görülmekle, tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 22/12/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.