Yargıtay Kararı 19. Ceza Dairesi 2015/5901 E. 2015/6297 K. 27.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/5901
KARAR NO : 2015/6297
KARAR TARİHİ : 27.10.2015

Tebliğname No : 7 – 2012/172582
MAHKEMESİ : İstanbul 3.Fikrî ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 31/05/2012
NUMARASI : 2012/160 (E) ve 2012/300 (K)
SUÇ : 5846 Sayılı Kanuna Aykırılık

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizce de benimsenen 08/04/2014 tarih 2013/7-591 Esas 2014/171 sayılı kararında açıklandığı üzere, bandrol yükümlülüğüne aykırılık suçlarında suçun mağdurunun doğrudan eser sahipleri olmayıp toplum olduğu cihetle;UYAP ortamında yapılan araştırmada benzer eylemler nedeniyle sanık hakkında İstanbul 1.Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemesinin 05/03/2009 tarih ve 2006/818 Esas, 2009/286 sayılı; İstanbul 1.Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemesinin 25/12/2008 tarih ve 2006/1579 Esas, 2008/1772 sayılı; İstanbul 1.Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemesinin 26/09/2007 tarih ve 2006/1237 Esas, 2007/1353 sayılı ve İstanbul 2.Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemesinin 26/03/2009 tarih ve 2006/494 Esas, 2009/470 sayılı kararları ile verilip kesinleşen dava dosyalarının da mevcut bulunduğunun anlaşılması karşısında;
Anılan dosyalar getirtilip incelenerek, suç ve iddianame tarihleri dikkate alınıp hukuki kesintinin iddianamenin düzenlenmesiyle gerçekleşeceği gözetilmek suretiyle, sanığın bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda aynı mağdura karşı aynı suçu birden fazla işleyip işlemediğinin ve hakkında TCK’nın 43/1. maddesinin uygulanması gerekip gerekmediğinin tartışılması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 27/10/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.