YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/5687
KARAR NO : 2015/3478
KARAR TARİHİ : 01.07.2015
Tebliğname No : 7 – 2012/97832
MAHKEMESİ : İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 16/02/2012
NUMARASI : 2009/236 (E) ve 2012/87 (K)
SUÇ : 5846 Sayılı Kanuna Aykırılık
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Tekerrüre esas sabıkası bulunan sanık hakkında TCK’nın 58. maddesinin uygulanmaması aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1- Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizce de benimsenen 08/04/2014 tarih 2013/7-591 E. 2014/171 K. sayılı kararında belirtildiği üzere, bandrol yükümlülüğüne aykırılık suçlarında suçun mağdurunun doğrudan eser sahipleri olmayıp toplum olduğunun belirtilmesi, UYAP ortamında yapılan araştırmada benzer eylemler nedeniyle, sanık hakkında İstanbul 3. Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemesinin 21.11.2011 tarih 2009/273 Esas ve 2012/696 Karar Sayılı karar ile verilip aynı gün incelemesi yapılan ve bozulmasına karar verilen Dairemizin 2015/2497 Esasında kayıtlı dava dosyası ile Dairemizin 2015/2411 Esasında kayıtlı İstanbul 3. Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemesinin 21.11.2011 tarih 2009/275 Esas ve 2011/698 Karar Sayılı dava dosyalarının mevcut olduğunun anlaşılması karşısında;
Anılan dosyalar getirtilip incelenerek mümkün olanların birleştirilmesi, mümkün olmadığı takdirde ise, suç, iddianame ve hüküm tarihleri dikkate alınıp sonucuna göre TCK’nın 43.maddesi 1.fıkrası son cümlesi de gözetilerek, sanığın bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda aynı mağdura karşı aynı suçu birden fazla işleyip işlemediğinin ve hakkında TCK’nın 43/1. maddesinin uygulanması gerekip gerekmediğinin tartışılması zorunluluğu,
2- Sanığa verilen gün para cezası adli para cezasına çevrilirken kanun maddesinin gösterilmemesi suretiyle CMK’nın 232/6. maddesine aykırı davranılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 01.07.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.