Yargıtay Kararı 19. Ceza Dairesi 2015/5577 E. 2015/6100 K. 22.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/5577
KARAR NO : 2015/6100
KARAR TARİHİ : 22.10.2015

Tebliğname No : 7 – 2012/98435
MAHKEMESİ : İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 20/12/2011
NUMARASI : 2009/358 (E) ve 2011/621 (K)
SUÇ : 5846 Sayılı Kanuna Aykırılık

Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede:
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizce de benimsenen 08/04/2014 tarih 2013/7-591 Esas 2014/171 sayılı kararında açıklandığı üzere, bandrol yükümlülüğüne aykırılık suçlarında suçun mağdurunun doğrudan eser sahipleri olmayıp toplum olduğu cihetle; UYAP ortamında yapılan araştırmada benzer eylemler nedeniyle sanık hakkında İstanbul 2. Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemesi’nin 21/02/2012 tarih ve 2009/378 Esas, 2012/100 sayılı kararı ile İstanbul 3. Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemesi’nin 07/05/2012 tarih ve 2009/429 Esas, 2012/248 sayılı ve 10/09/2012 tarih ve 2009/430 Esas, 2012/365 sayılı kararları ile verilip aynı gün incelemeleri yapılan ve bozulmalarına karar verilen Dairemizin 2015/5580, 2015/8028, 2015/10788 esaslarında kayıtlı olan ve ayrıca daha önceden Yargıtay 7. Ceza Dairesi’nin 17/06/2013 tarihli ilamı ile onanarak kesinleşen İstanbul 1. Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemesi’nin 12/05/2010 tarih ve 2009/331 Esas, 2010/209 sayılı karar ile İstanbul 1. Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemesinin 21/09/2011 tarih ve 2009/9 Esas, 2011/344 sayılı kararı ile verilip, temyiz edilmeksizin kesinleşen dava dosyalarının da mevcut bulunduğunun anlaşılması karşısında;
Anılan dosyaların getirtilip incelenerek mümkün olanların birleştirilmesi, kesinleşmiş olanların ise suç, iddianame tarihleri dikkate alınıp hukuki kesintinin iddanamenin düzenlenmesiyle gerçekleşeceği gözetilmek suretiyle, sanığın bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda aynı mağdura karşı aynı suçu birden fazla işleyip işlemediğinin ve hakkında TCK’nın 43/1. maddesinin uygulanması gerekip gerekmediğinin tartışılması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 22/10/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.