YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/5550
KARAR NO : 2015/5888
KARAR TARİHİ : 20.10.2015
Tebliğname No : 7 – 2012/112912
MAHKEMESİ : İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 07/03/2012
NUMARASI : 2009/303 (E) ve 2012/140 (K)
SUÇ : 5846 Sayılı Kanuna Aykırılık
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Sanığın sabıka kaydında tekerrüre esas sabıkası bulunmasına rağmen sanık hakkında TCK 58. maddede düzenlenen tekerrür hükümlerinin uygulanmaması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Yükletilen suçun sanık tarafından işlendiğinin kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanun’da öngörülen suç tipine uyduğu,
Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
Ancak,
1-Sanığa doğrudan tayin edilen gün para cezası adli paracezasına çevrilirken sevk maddesinin gösterilmemesi suretiyle CMK’nın 232/6. maddesine muhalefet edilmesi,
2-TCK’nın 53.maddesinin 1.fıkrası uyarınca, belli haklardan yoksun bırakılmaya karar verirken TCK’nın 53/1-e maddesinde belirtilen hakları hapis cezasının infazı tarihine kadar ve anılan yasa maddesinin 3.fıkrası uyarınca kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet veya kayyımlık yetkileri açısından koşullu salıverilmesi tarihine kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı ve sanığın temyiz iddiaları yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle BOZULMASINA, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesi uyarınca bu aykırılık, yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bulunduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktasının; tebliğnameye uygun olarak, hüküm fıkrasından “Kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından hariç olmak üzere” ibaresinin çıkarılarak yerine “5237 sayılı TCK’nn 53/1-c maddesinde belirtilen hak yoksunluğunun sanığın sadece kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet veya kayyımlık yetkileri açısından koşullu salıverilmesi tarihine, altsoyu dışında kalanlarla ilgili hak ve yetkilerden ise cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına” yazılmak suretiyle,hükmün 5.bendine “sanığa verilen” 4 gün karşılığı adli para cezası “ibaresinden sonra gelmek üzere TCK’nın 52/2 maddesi eklenmek suretiyle DÜZELTİLMESİNE ve başkaca yönleri Kanuna uygun bulunan hükmün bu bağlamda ONANMASINA, 20/10/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.