Yargıtay Kararı 19. Ceza Dairesi 2015/5048 E. 2015/7921 K. 01.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/5048
KARAR NO : 2015/7921
KARAR TARİHİ : 01.12.2015

MAHKEMESİ : Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5846 Sayılı Kanuna Aykırılık
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-5237 Sayılı TCK’nın 44. maddesinde “ işlediği bir fiil ile birden fazla farklı suçun oluşmasına sebebiyet veren kişi, bunlardan en ağır cezayı gerektiren suçtan cezalandırılır” hükmüne yer verilmesi, bir fiilden kastedilenin sanığın hareket veya hareketlerinin bir sonucu elde etmeye ( bir suçu işlemeye) yönelik olması, bu nedenle de fiilde birden fazla hareketin bulunabilmesi karşısında; 78 adet sahte bandrollü 14 adet bandrolsüz kitapları sattığı tesbit edilen sanığın eyleminin TCK’nın 44. maddesi aracılığıyla 5846 sayılı Kanun’un 81/9. maddesine uyduğu gözetilmeden aynı Kanun’un 81/4. maddesi ile uygulama yapılması,
2-Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizin de benimsediği … tarih … Esas … sayılı kararında açıklandığı üzere, bandrol yükümlülüğüne aykırılık suçlarında suçun mağdurunun doğrudan eser sahipleri olmayıp toplum olduğu cihetle; somut olayda TCK’nın 43. maddesinin uygulama koşullarının oluşmadığının gözetilmemesi,
3-5271 sayılı CMK’nın 231. maddesinde düzenlenen “suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi” ve diğer objektif ve sübjektif koşulların varlığı halinde, CMK’nın 231/5 madde ve fıkrası gereğince, sanık hakkında aynı Kanun’un 231/6-c maddesi de değerlendirilerek tespit edilen söz konusu zararın giderilmesi durumunda hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebileceği anlaşılmaktadır.
Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun … tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararında; “hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının objektif koşullarından biri olan zarardan kast edilen maddi zarar olup, bu zararın belirlenmesinde teknik bilgiye ihtiyaç duyulmayan hallerde hakim, kanaat verici basit bir araştırma yaparak zararı belirlemelidir.” denilmektedir.
Bu ilkeler çerçevesinde, her olaya özgü ayrı değerlendirme yapılarak, maddi zararın kanaat verici basit bir araştırma ile tespit edilebilmesi halinde zararın giderilebilmesi koşulundan bahsedilebileceği, somut olayda suçun işlenmesi ile ortaya çıkan ölçülebilir bir zarar bulunmadığı gibi, CMK’nın 231. maddesindeki diğer objektif ve sübjektif koşullar tartışma konusu yapılmadan yalnızca zararın ödenmemiş olması nedeniyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
4-TCK’nın 51/3. maddesi gereğince denetim süresinin, mahkum olunan ceza süresinden az olamayacağının gözetilmemesi,
5-Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24/11/2015 tarih ve … sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve … E., … K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
6-Kamu davasının niteliğine göre suçtan doğrudan doğruya zarar görmeyen … davaya katılmasına karar verilip lehine vekalet ücretine hükmedilmesi,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, CMUK’nın 326/son maddesi uyarınca sanığın ceza yönünden kazanılmış hakkının korunmasına, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 01/12/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.