Yargıtay Kararı 19. Ceza Dairesi 2015/4859 E. 2015/4786 K. 29.09.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/4859
KARAR NO : 2015/4786
KARAR TARİHİ : 29.09.2015

Tebliğname No : 7 – 2012/85243
MAHKEMESİ : Tekkeköy (kapatılan) Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 28/12/2011
NUMARASI : 2010/297 (E) ve 2011/419 (K)
SUÇ : Marka Hakkına Tecavüz

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya incelendi,gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
A) 5194 sayılı Kanun ile değişik 556 sayılı K.H.K’nın 71. maddesinin 1. fıkrasının “Bu Kanun Hükmünde Kararnamede öngörülen davalarda, görevli mahkeme ihtisas mahkemeleridir. Bu mahkemeler tek hakimli olarak görev yaparlar. Asliye hukuk ve asliye ceza mahkemelerinden hangilerinin ihtisas mahkemesi olarak görevlendirileceği ve bu mahkemelerin yargı çevresini, Adalet Bakanlığının teklifi üzerine Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu belirler.” hükmü gereğince; Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun 24/03/2005 gün ve 188 sayılı kararıyla,
” 5- Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemeleri Konusunda;
I- İstanbul, Ankara ve İzmir’de kurulup faaliyete geçirilen fikri ve sınai haklar ceza mahkemelerinin, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu ile 551 sayılı Patent Haklarının Korunması, 554 sayılı Endüstriyel Tasarımların Korunması, 555 sayılı Coğrafi İşaretlerin Korunması, 556 sayılı Markaların Korunması Hakkında Kanun Hükmündeki Kararnamelerinden kaynaklanan ceza davaları için ihtisas mahkemeleri olarak belirlenmesine ve yargı çevrelerinin de kuruldukları yer mülki hudutları olarak tespit edilmesine,
II- Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemesi kurulmayan yerlerde, yukarıda zikredilen Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerden kaynaklanan; ceza davaları için;
1- Bir Asliye Ceza Mahkemesi olan yerlerde bu mahkemenin,
2- İki Asliye Ceza Mahkemesi bulunan yerlerde 1 numaralı Asliye Ceza Mahkemesinin
3- İkiden fazla Asliye Ceza Mahkemesi bulunan yerlerde ise 3 numaralı Asliye
Ceza Mahkemesinin yetkilendirilmesine,
İlgili mahkemelerin yargı çevrelerinin ise adli yargı adalet komisyonlarının merkez ve mülhakatları olan ilçeleri kapsayacak şekilde belirlenmesine” karar verilmiş bulunduğundan görevsizlik kararı verilip dosyanını görevli mahkemeye gönderilmesi gerekirken yargılamaya devam edilerek yazılı şeklide karar verilmesi,
B) Kabule göre de;
1- Kısa süreli hapis cezası ertelenen sanıklar hakkında TCK’nın 53/4 maddesine aykırı olarak TCK’nin 53 /1 maddesindeki hak yoksunluklarına hükmedilmesi,
2- 5271 sayılı CMK’nın 231. maddesinde düzenlenen “suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararı aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi” ve diğer objektif ve subjektif koşulların varlığı halinde, CMK’nın 231/5. madde ve fıkrası gereğince, sanık hakkında aynı Kanunun 231/6-c maddesi de değerlendirilerek tespit edilen söz konusu zararın giderilmesi durumunda hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebileceği anlaşılmaktadır.
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03.02.2009 tarih ve 2008/11-250 Esas, 2009/13 sayılı kararında; “hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının objektif koşullarından biri olan zarardan kast edilen maddi zarar olup, bu zararın belirlenmesinde teknik bilgiye ihtiyaç duyulmayan hallerde hakim, kanaat verici basit bir araştırma yaparak zararı belirlemelidir.”denilmektedir.
Bu ilkeler çerçevesinde her olaya özgü ayrı değerlendirme yapılarak, maddi zararın kanaat verici basit bir araştırma ile tespit edilebilmesi gerekir. Dosya kapsamından katılanın marka hakkının ihlali suretiyle meydana gelen zararın basit bir araştırma ile tespit edilebilecek zarar niteliğinde olmadığı ve dosyaya yansıyan katılanın tespit edilmiş bir zararı bulunmadığı gözetilmeden, mahkemece “sanığın katılan şirketin suçla ortaya çıkan zararını karşılamadığı” gerekçesiyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Kanuna aykırı ve sanıklar müdafii ve O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden, HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 29/09/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.