Yargıtay Kararı 19. Ceza Dairesi 2015/4652 E. 2015/3091 K. 22.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/4652
KARAR NO : 2015/3091
KARAR TARİHİ : 22.06.2015

Tebliğname No : 7 – 2012/38138
MAHKEMESİ : İstanbul 3.Fikrî ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 21/11/2011
NUMARASI : 2010/104 (E) ve 2011/694 (K)
SUÇ : 5846 Sayılı Kanuna Aykırılık

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Adli sicil kaydındaki hükümlülüğü nedeniyle koşulları bulunmasına karşın, sanığın cezasının TCK’nın 58. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmemesi aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizce de benimsenen 08/04/2014 tarih 2013/7-591 Esas- 2014/171 Karar sayılı kararında açıklandığı üzere, bandrol yükümlülüğüne aykırılık suçlarında suçun mağdurunun doğrudan eser sahipleri olmayıp toplum olduğunun belirtilmesi,
İncelemeye konu bu dosyaya ilişkin suç tarihinin 11/02/2010, iddianame düzenleme tarihinin ise 11/03/2010 olduğu, aynı gün incelemesi yapılan Dairemizin 2015/2372 Esas numarasında kayıtlı İstanbul 1. Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemesinin 2010/86 Esas- 2011/626 Karar sayılı dosyasında suç tarihinin 14/01/2010, iddianame düzenleme tarihinin ise 18/02/2010 olduğu, anılan her iki dosyada da sanığın seyyar tezgahta bandrolsüz CD/DVD satarken yakalanması karşısında; ilk iddianame tarihine kadar tespit edilen eylemlerin zincirleme biçimde işlenmiş tek suç oluşturduğu gözetilerek, bu eylemlerin bir suç işleme kararı icrası kapsamında işlendiği anlaşıldığından, dosyaların birleştirilmesi ve TCK’nın 43/1. maddesi uyarınca zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği gözetilmeksizin her bir eylem için ayrı ayrı ceza verilmesi,
2-TCK’nın 53/l-(c) maddesindeki hak yoksunluğunun sanığın kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverme tarihine kadar, diğer kişilere karşı belirtilen yetkiler yönünden mahkum olunan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar geçerli olacağının gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 22/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.