Yargıtay Kararı 19. Ceza Dairesi 2015/4402 E. 2015/2326 K. 03.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/4402
KARAR NO : 2015/2326
KARAR TARİHİ : 03.06.2015

Tebliğname No : 11 – 2013/218437
MAHKEMESİ : Bakırköy 10. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 19/03/2013
NUMARASI : 2012/17 (E) ve 2013/152 (K)
SUÇ : 213 Sayılı Kanuna Aykırılık

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutunaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Sanıkların yetkilisi ve ortağı oldukları şirketin 2006 ve 2007 takvim yıllarında sahte fatura düzenlediğinin iddia olunması, vergi suçu ve ekindeki vergi tekniği raporunda; şirketin elli bin TL sermaye ile kurulduğu, 09.12.2005 tarihinde sanıklardan Erhan’ın %95 hissedar ve müdür, Muzaffer’in %5 hissedar, Gülcan’ın ise; 17.03.2006 itibariyle Muzaffer’in yerine %5 hissedar oldukları, 09.01.2005 tarihli açılış yoklamasında iş yerinin 50 m² olduğu, büro malzemeleri ile iki çalışanının bulunduğu, 09.03.2006 tarihli yoklamada iş makinesi, çinko emtiası aracının bulunmadığı, 28.03.2006 tarihli yoklamada; deponun 400 m², birer adet forklift bakır eleme eleği, paketleme presi, kantar, kaldırma kancası ile on üç ton hurda bakır, yirmi bir ton külçe çinko bulunduğu, deponun Z.. Ç..’e ait bulunduğu ve 12.12.2007 tarihli yoklamada ise; şirketin 8 aydır kapalı olduğu, bu tarihten sonra yapılan yoklamalarda da adreste bulunmadığı, 2006/1-2007/3 tarihlerini kapsayan on beş aylık dönemde 14.426.492 TL KDV matrahı beyan etmesine karşın, 35.708 TL ödenecek KDV çıktığı ve gerçek bir faaliyeti bulunmadığından belirtilen yıllarda sahte fatura düzenlendiğinin ileri sürülmesi, eylemin sahte fatura kullanma olarak yorumlanması suretiyle düzenlenen bilirkişi raporunda; sanıkların şirketin üç farklı şirketten mal aldığını ve karşılığında da ödemeler yaptığını bu nedenle de dava konusu şirketin sahte fatura kullandığının belirtilmiş olması, 213 sayılı VUK’nın 227/3 ve 230. maddelerinde öngörüldüğü üzere anılan suçun oluşabilmesi için düzenlenen sahte faturaların Kanunda öngörülen zorunlu bilgileri içermesinin gerektiği ve sanıkların düzenlediği iddia olunan faturaların aslı veya onaylı örnekleri dosya içinde bulunmadığı gibi, fatura bilgilerinin de yer almaması karşısında; faturaların asılları veya onaylı suretleri getirtilerek Kanunda öngörülen zorunlu bilgileri içerip içermediğinin incelenmesi, sanıklardan E.. E..’nun şirketin
kanuni temsilcisi diğer sanıkların ise ortağı olduğu da gözetilerek suç ve cezaların şahsiliği ve suç fiillerini işleyen gerçek sorumlu veya sorumluların tespiti bakımından gerektiğinde imza ve yazı incelemesi yaptırılması, faturaları kullanan firma yetkilerinin dinlenip suça konu faturaları kimden aldıkları sorulup, sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun takdiri gerekirken eksik kovuşturma sonucu yazılı şekilde beraat kararı verilmesi,
Kanuna aykırı ve katılan vekilinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnameye kısmen uygun olarak, HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuclandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 03.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.