Yargıtay Kararı 19. Ceza Dairesi 2015/39 E. 2015/2992 K. 18.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/39
KARAR NO : 2015/2992
KARAR TARİHİ : 18.06.2015

Tebliğname No : KYB – 2014/364524

5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu’na muhalefet suçundan sanık M.. U..’ın anılan Kanun’un 63/10 ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 52/2. maddeleri uyarınca 1000,00 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmalarına dair Şanlıurfa 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 09/07/2014 tarihli ve 2012/317 Esas, 2014/953 sayılı kararı aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığından verilen 28/10/2014 gün ve 63958 sayılı kanun yararına bozma istemini içeren dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 10/11/2014 gün ve KYB. 2014-364524 sayılı ihbarnamesi ile daireye verilmekle okundu.
Anılan ihbarnamede;
Dosya kapsamına göre; 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun “Bilinen Adreste Tebligat” başlıklı 10/1. maddesine göre; “Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır. Şu kadar ki; kendisine tebliğ yapılacak şahsın müracaatı veya kabulü şartiyle her yerde tebligat yapılması caizdir.” 11.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 3. maddesiyle 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 10. maddesine eklenen 2. fıkraya göre; “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” Aynı Kanunun “Tebliğ imkansızlığı ve tebellüğden imtina” başlıklı 21. maddesine 6099 sayılı Kanunun 5. Maddesiyle eklenen 21/2. maddesine göre;” Gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap o adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırır. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır.” Hükümleri nazara alındığında, 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 10/1-2. maddeleri gözardı edilerek, önödeme tebligatının, sanığın adresi 30/03/2012 ve 21/0672012 tarihli kolluk tutanaklarına göre mernis adresinden farklı bir adres olarak gösterildiği halde bu adrese önceden hiçbir tebligat
Çıkarılmadan ve yasal şartları oluşmadan doğrudan 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesine göre mernis adresine tebligat çıkartıldığı ve dolayısıyla bu tebligatın geçerli olmadığı gözetilmeksizin karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. Maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla gereği görüşülüp düşünüldü;
Sanığın adresinin tespitine yönelik 30/03/2012 ve 21/0672012 tarihli kolluk tutanaklarında mernis adresinden farklı bir adres tespiti yapılmış ise de, sanık hakkında çıkarılan yakalama emri üzerine yakalanarak çıkarıldığı Mersin 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 22/02/2013 tarihli talimat duruşmasında adresini “Batıkent Mah. 2629. Sok. No:4 İç Kapı No: 1 Yenişehir/Mersin” olarak bildirdiği, mahkemece sanığın bildirdiği ve aynı zamanda mernis adresi olan bu adrese gönderilen önödeme tebligatının adresten taşındığının tespit edilmesi üzerine Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesi uyarınca usulüne uygun olarak tebliğ edilmesi nedeniyle geçerli olduğu ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği yerinde görülmediğinden REDDİNE, 18/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.