Yargıtay Kararı 19. Ceza Dairesi 2015/3818 E. 2015/2737 K. 11.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/3818
KARAR NO : 2015/2737
KARAR TARİHİ : 11.06.2015

Tebliğname No : IC – 2013/68410
MAHKEMESİ : Antalya 4. İcra Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 23/09/2009
NUMARASI : 2009/832 (E) ve 2009/1824 (K)
SUÇ : 2004 Sayılı Kanuna Aykırılık

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre, Anayasanın 40/2, CMK’nın 232/6 ve 34/2 ile 1412 sayılı CMUK’nın 310. maddeleri gereğince, kararda başvurulacak kanun yolu, süresi, mercii ve şeklinin kuşkuya yer vermeyecek şekilde açıkça gösterilmesi gerektiği halde, sanığın yokluğunda verilen hükümde, (…..temyiz süresinin başlangıcının “tebliğ/tefhimden itibaren”…….) şeklinde yanıltıcı biçimde gösterilmesi nedeniyle öğrenme üzerine gerçekleştirilen, kanun yararına bozma talebinin temyiz talebi sayılarak ve temyiz isteğinin süresinde olduğu kabul edilerek dosya incelendi,gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1- Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 36. maddesi ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6. maddesinde belirtilen adil yargılanma hakkı gözönünde bulundurularak, usulsüz ticareti terketme suçlarında duruşma davetiyesinin ya da mahkeme kararının terk ettiği ileri sürülen adresine Tebligat Kanunu’nun 35. maddesine göre yapılan tebligat geçersiz olup, savunma hakkının kısıtlanması sonucunu doğurur. Bu sebeple borçlu şirket yetkilisi olan sanığa Tebligat Kanunu’nda 11/01/2011 tarih ve 6099 sayılı kanunla yapılan değişiklikler de dikkate alınmak suretiyle, tespit edilecek adresine yeniden usulüne uygun duruşma davetiyesinin tebliğini müteakip yargılamaya devam edilmesi gerekirken, savunma hakkı kısıtlanmak suretiyle yazılı şekilde sanığın mahkumiyetine karar verilmesi,
2- Borçlu ticaret şirketinin mükellefi olduğu, Antalya Kurumlar Vergi Dairesi Müdürlüğü’nden gönderilen 12.05.2009 tarih ve 30569 sayılı yazısı ile borçlu şirketin faal olduğunun bildirilmesine göre, suç tarihlerini de kapsar şekilde vergi beyannamelerinin onaylı suretleri ile mükellefiyetinin devam edip etmediği sorularak sonucuna göre hukuki durumun takdir edilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde cezalandrılmasına karar verilmesi,
3- Dairemizce yapılan temyiz incelemesi sebebi ile öğrenilen ve tarafları aynı olan Antalya 5. İcra Ceza Mahkemesi’nin 2009/822 E. ve 2009/2242 K. sayılı dava dosyasının bulunduğunun anlaşılması nedeniyle, suçun tek suç olup olmadığı veya sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 43. maddesi uygulanması şartlarının tartışılıp değerlendirilmesi için dosyaların birleştirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı ve sanık müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye uygun olarak, HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 11.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.